info@mersinmercek.com
MersinMercek
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye
No Result
View All Result
MersinMercek

Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci

Sedat Akbay: Eğer göremezem sayın Abdullah Öcalan'ı, yüreğimi hediye edin ona.

28 Şubat 2025
in Köşe Yazarları
Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Barış ve demokratik toplum çağrısı, özellikle 2004 yılında ilan edilen Demokratik Modernitenin Boyutlarından biri olan Demokratik Konfederal sistem örgütlenmesinin ruhu ve mantığına göre yapılmıştır.

Barış ve demokratik çözüm, çağın sorunlarını çözme yöntemidir. Açıklama, bir buzdağının görünen ve görünmesi istenen küçük bir kısmıdır. Esas derinlik, belki de yeniden Demokratik Moderniteyi masaya yatırarak anlaşılabilir.

Demokratik Modernitenin çağın paradigmalarından biri olarak değerlendirilmesinin nedeni, teori ve ideolojilerden farklı oluşu ve her geçen gün doğruluğu ispatlanan düşünce bütünselliğini ifade etmesidir. Günümüzde barış ve demokratik toplum inşası, çağın zorunluluğudur ve bundan kaçış mümkün görünmemektedir.

Temel sorun, tüm örgüt ve örgütlenme modellerinin, toplumun üstünde ayrı bir yapıya dönüşerek hiyerarşi, iktidar ve devletçi zihniyet yapısını esas almasıdır. Tarih boyunca ortaya çıkan ulusal kurtuluş hareketleri, sosyal demokrasi örgütleri ve reel sosyalist örgütlenme modelleri, kapitalist modernitenin yedeğine dönüştüklerinden, bu örgütlenme modelleri yerine demokratik toplum önermesi yapılmaktadır. Demokratik toplum inşası ancak barışı içselleştirmekle mümkün olabilir.

Silahları bırakmanın onurlu bir barış için zorunluluk haline geldiği bu çağda, tüm sorumluluğu üstlenerek tüm silahlı güçlerin silahlarını bırakma çağrısı, yeni değildir; 1992-93 yıllarından beri üzerinde çalıştığı toplumun büyük çoğunluğunun eğilim olarak düşündüğü ve beklediği bir çağrıdır. Hiyerarşiyi, iktidarı dolayısıyla devletçi zihniyet yapısını esas alanlar bunu benimsemeyebilir. Ancak toplumun tüm kesimleri benimseyerek, adeta büyük bir çoğunluğun özlemi olduğu kanıtlanmış olacaktır.

Demokratik Modernitenin ahlaki politik toplum boyutuyla her gün biraz daha doğrulanmış olacaktır. Demokratik toplum gücünü, ahlaki politik toplumun toplumsal vicdanından ve toplumsal aklından alır. Demokratik toplum inşası gerçekleştirilemediği halde, toplumun büyük bir çoğunluğu savaş ve barış ikileminde, barıştan yana tavır geliştirecektir.

Kapitalist modernitenin kaos aralığına girdiği bu çağda, yarattığı kriz ve kaosu aşmak için, kendi yarattıkları otoriter, totaliter ve despotik karakterli yapıları (Baas, Htş) ve baskıcı rejimleri demokrasiye duyarlı hale getirerek ömürlerini uzatmaya çalışmaktadırlar. Bu süreci 2001’de Amerika’daki finans merkezi olan ikiz kulelerin vurulmasından sonra başlattılar. Birinci ve ikinci dünya savaşında Ortadoğu’da oluşturulan baskıcı devletler yerine yeni yönetimler oluşturarak, onlarla birlikte biraz daha ömürlerini uzatmaya çalışmaktadırlar.

Kapitalist modernitenin girdiği bu kaos aralığında, alternatifi olan demokratik modernitenin ahlaki politik toplum, demokratik konfederal sistem ve eko endüstriyel toplum boyutuyla buluşturulmuş demokratik toplum, kendi geleceğini inşa ederek bu kaos aralığından eşit ve özgür bir toplumun inşasını gerçekleştirmek için her gün kendini Sayın Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigmayla buluşturacaktır.

Öncülerin rolü, çağın doğrusu olan doğrudan demokrasiyle demokratik toplumu inşa etmektir. Sayın Öcalan, toplumun var olan sorunlarını çözebilmek için sorun olan örgüt ve örgütlenme modeline dikkat çekmektedir. Reel sosyalist örgütlenme modelinin pürüzlerinden kurtulmadan demokratik modernitenin derinliği anlaşılamaz.

Üçüncü yol siyasetiyle ortaya konulan anlayış, ne devletlere karşı olma durumu, ne de devleti kendi içinde yaşatma durumudur. Devlete karşı mücadelenin kendini tekrarladığı, örgütlenme modeliyle ilgili reel sosyalist (demokratik merkeziyetçi) örgütlenme modelinin de kendini tekrarladığı söylenebilir.

Zaman kaybetmeden demokratik toplumun inşası için en küçük birimden başlayarak en üst birime kadar özgürlük kapasitesi yüksek farklılıkların birliğini oluşturmak ve Sayın Öcalan’ın elini, hareket alanını genişletmek gerekmektedir. Sayın Öcalan’ın bu çağrısı, hem kapitalist modernitenin işine yarayacak hem de halkların işine yarayacaktır.

Kendini tekrar eden çözümsüzlüğün yerine barış ve demokratik toplumla halkların kendi geleceğini daha özgür ve eşit bir şekilde inşa etme imkânı doğacaktır. Bu durum, aynı zamanda kapitalist modernitenin kriz ve kaostan geçici olarak çıkmasına da yarayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüz yılında Kürtlere “ret ve inkar” politikaları yeterince aşılmasa da, atılan adımlarla artık ret, inkar ve imhanın bu çağda mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Silahların devre dışı bırakılması durumunda Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin tanınmasının önünde hiç bir engelin kalmayacağı, dolayısıyla silah gerekçe gösterilerek, fiziki yönelim ve siyasi yönelimlerin devre dışı kalacağı beklenmektedir.

Sayın Öcalan, demokratik toplumun gücüne güvenerek 2011’de üçüncü alan teorisiyle sivil itaatsizliği Newroz’da ilan ederek, devletin elindeki silahla ilgili gerekçeyi almaya çalışmıştır. Gerek silahlı güçleri gerekçe göstererek devletin yönelimi, gerekse çağın stratejisi olan barış ve demokratik toplum inşasının yeterince anlaşılmamasından kaynaklı rolünü oynayamadı. Yine tek taraflı çabayla süreci Dolmabahçe mutabakatına kadar getirerek PKK ve devleti masada buluşturdu. İki tarafın eşdeğer oturduğu masada tarafların çağın anlamını kavrayamamasından kaynaklı süreç bozulmuştur.

Sayın Öcalan’ın tek taraflı çabasıyla barış ve demokraside ısrar etmesi, yeni çağın stratejisiyle bağlantılıdır. O, taktik yapmıyor. Hiçbir devlet aklı ve devleti kendi iç işleyişinde yaşatmayı esas alan yapısallıklar onu kullanamaz. O çağın ortak eğilimi barışa evrilmişse, bu yolda ilerlemeye devam eder….

Previous Post

Tişrîn’deki saldırıda ağır yaralan Bavê Teyar yaşamını yitirdi

Next Post

Mersin Din Alimleri: Herkes sürece katkı sunmalı

Mersin Mercek

Mersin Mercek

Related Posts

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor
Köşe Yazarları

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor

15 Mayıs 2025
Mayıs: Hakikatin Ayı, Direnişin Zamanı
Köşe Yazarları

Mayıs: Hakikatin Ayı, Direnişin Zamanı

9 Mayıs 2025
Ali Bilen yazdı: KÜRT BASINI VE MEDYASINDA DEVLET BASKISINA KARŞI DİRENİŞİN TARİHİ
Köşe Yazarları

Ali Bilen yazdı: KÜRT BASINI VE MEDYASINDA DEVLET BASKISINA KARŞI DİRENİŞİN TARİHİ

22 Nisan 2025
Ali Bilen yazdı: Ateşkesler Kronolojisi
Köşe Yazarları

Ali Bilen yazdı: Ateşkesler Kronolojisi

15 Nisan 2025
Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci
Köşe Yazarları

Sedat Akbay yazdı: Barışla yeni bir başlangıç

10 Mart 2025
Next Post
Mersin Din Alimleri: Herkes sürece katkı sunmalı

Mersin Din Alimleri: Herkes sürece katkı sunmalı

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MersinMercek

Mersin'den Türkiye'ye bir soluk

Künye
Kuruluş: 20 Nisan 2021
Adres: Merkez / Mersin
Posta Kodu : 333100
Telefon/Phone: + 90 530 561 19 17

E-MAİL: mersinmercekk@gmail.com

İmtiyaz Sahibi: Cemil Uğur

© 2021 Mersin Mercek |Künye| Developed by Erdi Çalışkan

No Result
View All Result
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye