info@mersinmercek.com
MersinMercek
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye
No Result
View All Result
MersinMercek

Mayıs: Hakikatin Ayı, Direnişin Zamanı

9 Mayıs 2025
in Köşe Yazarları
Mayıs: Hakikatin Ayı, Direnişin Zamanı
PaylaşPaylaşPaylaşPaylaş


Bazı zamanlar vardır ki, takvimde yerleri sabit olsa da anlamları sabitlenemez; onlar bir mevsim değil, bir bilinç halidir. Mayıs ayı, Kürt halkı için yalnızca bir ay değil, bir hakikatin mevsimidir. Her yıl yeniden doğan bir çağrı, vicdanda yankılanan bir ses, tarihin derinliklerinden bugüne uzanan bir yoldur. O yolun taşlarını döşeyenler, yalnızca toprağa düşen bedenler değil; bir halkın onuru, direnişi ve yeniden doğuşudur. Bu yüzden, Mayıs ayı Kürt halkı için bir yas değil; bir varoluş ilanıdır.

Bu ayda şahadete ulaşanlar, zamandan ve mekândan azadedir artık. Onlar, “yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin” yoldaşlarıdır. Onlar için ölüm, bir yokluk değil; sonsuzluğun başka bir yüzüdür. Onlar ki, bedenlerini ateşe verirken halkın özgür geleceğini o kıvılcımlarda yoğurmuşlardır. İşte bu yüzden, Mayıs ayı geldiğinde yalnız toprağın değil, vicdanların da yeşerdiği bir zaman dilimi başlar. Çünkü şehitler, halkın toprağına düşen tohumlardır; direnişle büyür, hakikatle boy verirler.

Şehit Haki Karer… Mayıs ayının ilk çığlığıdır. Sadece bir yoldaş, bir devrimci değil; halkların kardeşliğinin siması, ideolojik bir doğuşun öncüsüdür. Karadeniz’in serin dağlarında şekillenen bir bilinç, Antep’in serin sokaklarında bir halkın kaderine dokunur. O dokunuş, bir kıvılcımı tutuşturur; Kürt halkının tarihine yön veren bir devrimci yürüyüş başlar. Haki Karer’in şahadeti, sadece bir insanın yitimi değil; halkların buluştuğu ideolojik harcın yoğrulduğu andır. Halklar Önderi’nin de belirttiği gibi, o gün yaşanan bir kayıp değil, bir ideolojik doğuştur. Her doğum gibi sancılı, her doğuş gibi umut doludur.

Onun ardından gelen adımlar, bir inancın, bir ahlakın ve bir hakikat arayışının izleridir. Haki’nin yoldaşı olan Kemal Pir’in şu sözü, bu arayışın özüdür: “Uğruna yaşamı ölecek kadar çok seviyoruz.” Bu söz, sıradan bir bağlılık değil; yaşamı bir mücadele biçimi olarak görenlerin antıdır. İnşaatlarda, gecenin soğuk saatlerinde, merdiven boşluklarında örgütlenen bir devrim; düşüncenin ve fedakârlığın iç içe geçtiği bir ahlaki form olarak doğar. PKK, bu ahlaki formun ete kemiğe bürünmüş halidir. Haki Karer’in şahadeti, bu hareketin vicdanında saklı bir kıvılcım değil; kurucu felsefesi, ideolojik kararlılığıdır.

Ve sonra Amed zindanı… Tarihin donduğu, zamanın sustuğu yer. Ancak insan ruhunun en çok parladığı, karanlığı delen bir aydınlığın doğduğu mekân… 18 Mayıs 1982. Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık. Dört isim. Dört beden. Tek bir ruh. Onların ateşe yürüyüşü, yalnızca bir protesto değil; yaşamı, ölümün içinden yeniden inşa eden bir felsefenin çığlığıdır. Dörtlerin eylemi, teslimiyetin zincirlerini kıran bir vicdan yangınıdır. Zindanlar, onların ardından sadece taş ve demir değil; direnişin kutsal mekânına dönüşür. Alevler içinde yananlar, bir halkın bilincinde sönmeyen meşaleye dönüşürler. O ateş, yalnızca bedenleri yakmamış; korkuyu, teslimiyeti, unutuluşu da kül etmiştir.

Bu eylem, insanlık tarihinin en trajik ama en asil anılarından biridir. Dörtlerin ateşi, bir çağrıdır: “Korkunun hükmü, irade karşısında düşer.” Onlar bedenlerini yakarken, halkın yüreğine özgürlüğün ateşini bıraktılar. Ve o ateş bugün dahi sönmemiştir. Çünkü ihanet ateşi söndürür, ama hakikat onu yeniden tutuşturur.

PKK’nin doğuşu bu direniş ruhunun içinden doğar. Sadece politik bir oluşum değil; bir halkın varoluş felsefesidir. PKK’nin temeli, şehitlerin ideolojik izinde yürüyenlerin emek ve inancıyla atılmıştır. Şehitlik, bu anlamda bir sonuç değil; bir başlangıçtır. PKK’de şehitlik, bir ölüm biçimi değil; halkla kurulan en derin bağın adıdır. Her şehit, bu bağın yeniden kurulduğu, halkın belleğine kazınan bir yankıdır. Bu yüzden PKK’ye “şehitler partisi” denmiştir; çünkü onun harcı, hayatını hakikate adayanların yüreğiyle karılmıştır.

Mayıs, bu inancın, bu adanmışlığın en yoğun yaşandığı aydır. Her yıl yeniden doğan bir mevsim değil, yeniden yankılanan bir hakikattir. Bu ayda bir annenin ağıtı, bir gerillanın yürüyüşü, bir çocuğun bakışı hep aynı hikâyeyi anlatır: “Özgürlük uğruna ölenler, yaşamın ta kendisidir.” Ve bu hikâye her yıl Mayıs’ta bir kez daha yazılır, bir kez daha halkın dilinde şiire, marşa, mücadeleye dönüşür.

Mayıs ayı, Kürt halkı için bir anma değil; bir yaşam biçimidir. Şehitlik, PKK’nin felsefesinde bir kutsallık değil; hakikatin en somut ifadesidir. Çünkü onlar ölümü seçerken, yaşamı halkın vicdanında yeniden kurarlar. Onların geride bıraktığı her söz, her iz, geleceğe tutulmuş bir aynadır. “Ben kimim? Neden yaşıyorum? Ne uğruna ölünür, yaşanılır, yaşatılır?” soruları, bu aynada yankılanır. PKK, bu sorulara verilmiş devrimci bir yanıttır.

Bugün her Mayıs geldiğinde, Kürt halkı bir kez daha dirilir. Çünkü halk, kendi hakikatine ancak bu acılarla, bu direnişle ulaşabilir. Mayıs ayı, bu hakikatin zamanıdır. Ve bu zaman, ne takvimle sınırlı ne de dille anlatılabilir. Bu zaman, ancak hissedilir. Toprağın kokusunda, annenin gözyaşında, bir çiçeğin yaprağında… Her yerde onların sesi vardır. Onlar ölü değil, hakikattir. Onlar gitmiş değil, içimizdedir.
Ve biz biliriz ki, şehitler ölümsüzdür. Çünkü onlar, halkın vicdanıdır, ruhudur, kimliğidir.

Previous Post

PKK 12. Kongresi başarıyla yapıldı

Next Post

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor

Mersin Mercek

Mersin Mercek

Related Posts

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor
Köşe Yazarları

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor

15 Mayıs 2025
Ali Bilen yazdı: KÜRT BASINI VE MEDYASINDA DEVLET BASKISINA KARŞI DİRENİŞİN TARİHİ
Köşe Yazarları

Ali Bilen yazdı: KÜRT BASINI VE MEDYASINDA DEVLET BASKISINA KARŞI DİRENİŞİN TARİHİ

22 Nisan 2025
Ali Bilen yazdı: Ateşkesler Kronolojisi
Köşe Yazarları

Ali Bilen yazdı: Ateşkesler Kronolojisi

15 Nisan 2025
Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci
Köşe Yazarları

Sedat Akbay yazdı: Barışla yeni bir başlangıç

10 Mart 2025
Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci
Köşe Yazarları

Sedat Akbay yazdı: Yeni Çağ ve Çözüm Süreci

28 Şubat 2025
Next Post
Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor

Sonu Gelmemiş Roman: Fragman Bitti, Asıl Mücadele Yeni Başlıyor

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MersinMercek

Mersin'den Türkiye'ye bir soluk

Künye
Kuruluş: 20 Nisan 2021
Adres: Merkez / Mersin
Posta Kodu : 333100
Telefon/Phone: + 90 530 561 19 17

E-MAİL: mersinmercekk@gmail.com

İmtiyaz Sahibi: Cemil Uğur

© 2021 Mersin Mercek |Künye| Developed by Erdi Çalışkan

No Result
View All Result
  • Mersin
  • Kadın
  • Güncel
  • Politika
  • Ekonomi-Emek
  • Dünya
  • Kültür
  • İfade Özgürlüğü
  • İnsan Hakları
  • Yaşam-Sağlık
  • Spor
  • Ekoloji
  • Köşe Yazarları
  • Künye