CEMİL UĞUR
Yerel seçimler yaklaşıyor. Bir çok partide aday adayı başvuruları başladı ve devam ediyor. Birçok aday adayı saha inerek, halkın içine karışmış gibi yapmaya başladı bile. Herkes jet hızıyla yine bildiğimiz sözleri veriyor. Tabi seçildiklerinde unutacaklar. Geçtiğimiz dönem Kürt halkından oy alan CHP’li belediye başkanları nasıl, alanda verdikleri sözleri unuttuğunu bizler unutmadık. “Kürdistan” diyerek oy almak isteyen AKP’lileri de unutmadık, Kürtler yaşadığı toprakların isimini söylediğinde ise suç deniliyor. İşte iki yüzlü siyaset bu. Sistem partilerinin birbirinden hiçbir farkı yok.
Yerel seçimler yaklaştıkça sistem partileri Kürtler, Kürtler demeye başlıyor. Biz Kürtler aklınıza seçimden seçime geliyorsa, hadi yolunuza bakın demeliyiz. Bizler sizlerin oy deposu değiliz. Bizler yaşamın içindeyiz ve hakkımız olan şeyler var. Bunları da söke söke alacağız. Demeliyiz. Destek isteyenlere de bizler kapalı kapılar ardından değil, halkın önünde yan yana geliriz demeliyiz. Ha AKP ha CHP bence ikisi fark etmez. İkisi de sistemin partisi. Birbirini ayakta tutan iki parti.
HEDEP’nin kısatılmış ismi kabul edilmedi. Artık yeni isimiyle yazmaya başlarız. Biz şimdilik bildiğimiz ile devam edelim:)
HEDEP’de aday adaylık başvurusu yarın başlıyor. Mersin açısından aday adaylarını yakında takip edeceğiz. Siz değerli okurlarımızla paylaşacağız.
Bu dönemde bir kesim Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer’in yine desteklenmesi tarafında duruyor. Bunu söyleyenlere şunu demek lazım; Seçer Kürtler ve dostları için ne yaptı? Kürtçe tiyatronun yasaklanmasında ne kadar tiyatrocuların yanında durdu? Belediye’de çalışıp Kürt olduğu için gözaltına alınan işçilerin yanında durdu mu?
Bu sorulara cevabın hayırsa o zaman neden Seçer? Seçer’i illa dayatan var ise, o zaman o şahısları iyice araştırmak lazım diye düşünüyorum.
Kişiler kim olursa olsun, önemli olan kendi ilkemiz etrafından şeffaf bir uzlaşı. Ama yok “oy ver, yanımda görünme” anlayışı olursa o zaman bizden sana oy yok diyebilmeliyiz. Vahap Seçer, Kürtlerden oy aldı, ama Kürtlerin yanında durmadı. Sistem gibi düşünenlerle yapılan tüm gizli görüşmeler, sadece bir kayıptır. Kişilerin bireysel sözleri de sadece belediyelere bir kaç işçi almanın ötesine geçmez. Ya da ahoap-çavuş ilişkisine geçen bir anlayışla işçi listesini hazırlayanlar kazanır. Toplumsal ve Kürt halkı çıkarları korunarak, bir uzlaşı kazanım olur.
Yerel seçim, seçimden öteye demokratik moderniteyi inşa etmek için önemli bir noktada duruyor. Yerel örgütlenme ve demokrasiyi yeniden inşa etmek için güçlü adımlar gerekiyor. Kişisel düşüncem Mersin Büyükşehir Belediyesi için eşbaşkan adayları çıkarılmalı. Kürtler ve dostları güçlü adım atarsa kazanma şansları var. Güçlü eşbaşkanlar ve meclis üyeleriyle kazanmak uzak değil. “Akdeniz bizimdir, Büyükşehir ve Toros bizim olacak” sloganı bu dönem bence güzel olur. Zafer mutlak direnen halkın olacaktır