New (yeni) Roj-Roz (gün), baharın gelmesi ile birçok ulus tarihler boyunca bayram ve şenlik havasında Newroz’u kutlar. Fakat Newroz Kürt tarihi açısından yalnız bahar ve şenlik olarak değil aynı zamanda bir direnişin zafere kavuştuğu günün de kutlamasıdır.
Direnişin başlatıcısı Demirci Kawa’dır. MÖ 612’de, Kürdistan’da Asurlu Dehak, isimli çok zalim bir hükümdar vardı. Dehak bir kayanın başında çok sağlam yapılmış bir kalede oturuyordu. Hükümdar Dehak pek çok vahşi hayvanlar ve yılanlar beslerdi. Kendisi gençlerin beyinlerini yediği gibi, hayvanlarına da yedirirdi. Kralı olduğu halkına her gün yenmek üzere hazırlanmış insan beyinlerinin kalesine getirilmesini emretmişti. Bu emre uyan halk, her gün için kralın kalesine hazırlanmış insan beyni götürmeye devam ediyordu. Bir süre sonra, halk bu insanlık dışı beslenmeyi aksattı. Dehak askerlerine, emrini aksatmış olan halkı toplayıp kalesine getirmelerini emretti. Böylece halk askerler tarafından toplanıp kaleye götürüldü. Kalede halktan birçoğu çocuklarını koruduğu için öldürüldüler.
Halk başka bir yol buldu. Bir gün temizlenerek krala götürülen beyinde, bir kuzu tüyü çıktı. Bunun üzerine kral durumu anladı. Kral ondan sonra kendi askerlerinin, bizzat çocukları kesip beyinlerini hazırlayıp getirmelerini emretti. Bu emirden sonra, askerler çocukları kesip beyinlerini hazırlayıp krala götürüyorlardı. Bu durum böyle devam ederken, kralın oturduğu kaleden üç taş atılımı mesafesinde olan bir köyde Kawa adında bir demirci oturuyordu. Kawa kralın askerlerine silah ve savaş araçları yapardı. Demirci Kawa da yedi çocuğunun başını yenmek üzere hazırlayıp krala götürmek için vermişti. Sıra son çocuğuna geldiğinde, krala karşı tavır aldı. Depolarında bulunan savaş araçlarını çevre köylere dağıttı ve köylere çocuklarını ve mallarını alıp dağlara çekilmeleri çağrısında bulundu. Bu çağrı üzerine, tüm köyler boşaltıldı. Kralın askerlerinin gözleri önünde köyler bir anda viraneye döndüler.
Kawa, dağlarda toplanan köylülere, zalim hükümdardan intikam alınması ve zulmüne son verilmesi gerektiğini anlattı. Zalim kralın zulmü altında ezilen köylüler, Kawa’nın bu önerisi üzerine kraldan intikam almak için yemin ettiler. Dağlarda askeri eğitim görenler ve köylüler, Kawa’nın önderliğinde birleştiler.
Demirci Kawa’nın denetimindeki köylülerle savaşçılar, iki gün sonra dağlardan inerek zalim Kral Dehak’ın kalesini sardılar. Bir grup genç savaşçı gece gizlice kalenin duvarlarına tırmandı. Kalenin nöbetçilerini öldürdükten sonra, kale duvarları önünde bekleyen köylü ve savaşçılara kalenin kapılarını açtılar.
Açılan kalenin kapılarından en önde Demirci Kawa elinde bir mızrak ve kralın gırtlağını kesmek için yaptığı kılıçla içeriye girdi. Arkasından da köylü ve savaşçılar girdiler. Kalede kralın sistemi yıkıldıktan sonra çok sağlam olan bu kaleyi içinde bulunan her şeyi ile beraber ateş verip yaktılar. Köylüler ve savaşçılar yakılan kalenin alevleri etrafında sabahlara kadar çalıp eğlendiler. Böylece Demirci Kawa yönetimindeki köylüler ve savaşçılar Tiran’ın yönetimini yıkarak zalim kraldan kurtuluşlarını kutladılar.
21 Mart, MÖ 612. İşte bu tarih Kürt halkının kurtuluş tarihi olarak bilinir ve kutlanılır.
Yazılı tarihlere göre 21 Mart 612 yılında Asurluların başşehri Ninova’yı Medler ve Kaldaharlar birleşerek aldılar.
Bu yazılan bir mitos fakat bugün yaşanılanlar bu mitostan çok da uzak değil. Dehak dün de vardı bugün de var. Ve tarih boyunca varolma devam eden Dehaklar, yalnız Kürt halkının başında değil Filistin’in de İran’ın da ve Türkiye’nin de başında da var. Tüm uluslarda, Dehak’ın sömürdüğü yoksul halk ve çocuklar var. İsimler, tarihler, ülkeler değişir ama Dehak hiçbir yerde değişmez. Ve Dehak’ın olduğu yerde de Demirci Kawalar da olur. Kawa ve yoldaşları her yer de Dehak’a karşı mücadele ediyor.
Newroz, zulme karşı direnişin, yaşamın ve doğanın yeniden filiz vermesinin, kışın bahara ermesinin, yaşamın ölüme galip gelmesinin bayramıdır! Tüm olumsuzluklara rağmen yeni bir yaşam inşa etmeye, bir arada eşit koşullarda yaşamaya, herkesin kendi sesi, kendi rengi ve kendi düşleri ile yer alacağı yarınlara olan umudumuzu koruyor; doğanın, insanlığın, halkların, mazlumların uyanış ve direniş bayramı olan Newroz’u selamlıyoruz !
Newrozun baharın müjdecisi; barış, demokrasi ve ekoloji mücadelemizin yol göstericisi olduğunu biliyoruz. Bu bayram sevincine; umuda, sevgiye, güzel günlere duyulan özleme biz de ortak oluyoruz.
Türkiye’de Dehak’ı temsil eden AKP-MHP zihniyetine karşı mücadele eden halk, zaferi Newroz alanına taşıyacak. Böylelikle Devrimci Kawa’nın yoldaşı Kürt halkı; zulme karşı hakların ortak mücadelesinin önemini bir kez daha gösterecek.
Newroz pîroz be! pîroz bêt! Newroz Kutlu Olsun!