MERSİN MERCEK – İş yaşamında şiddet ve tacize karşı olan 190’ıncı sayılı maddesinin imzalanması için bir araya gelen KESK Mersin Kadın Meclisi üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na faks çekti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Kadın Meclisi, ILO 190 sayılı iş yaşamanızda taciz ve şiddetin ortadan kaldırılması sözleşmesinin Türkiye tarafından imzalanması için, Mersin Merkez Postanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı KESK Kadın Meclisi adına, Nasibe Keskin okudu. Kapitalist ataerkil sistemin yapısı ve sebep olduğu güç eşitsizliklerinin iş yaşamında da sürdüğünü söyleyen Keskin, “Kadınlar neoliberal politikaların yarattığı rekabetçi, esnek, güvencesiz ve kayıt dışı istihdam koşullarında çalışmaya mecbur bırakılıyor, sadece çalışan oldukları için değil kadın olmalarından dolayı da şiddete, tacize, ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla maruz kalıyor. İşyerleri kadınların kendini özgürce ifade edebildiği alanlar olmaktan uzak. Yapılan araştırmalar toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ile ilişkili bir şekilde, kadın emekçilerin, iş yerlerini kısıtlamaların yaşandığı, kendilerinin idare tarafından baskı altına alınıp kontrol edildiği, işe girmede, ücretlerde, terfi ve yükselmelerde, sosyal haklarda ayrımcılığa uğradığı ve ‘cam tavana’ maruz kaldığı alanlar olarak tanımladıklarını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“Her gün işyerlerinden taciz haberleri geliyor”
Başta sağlık ve sosyal hizmet, eğitim, posta dağıtım, büro işkolları olmak üzere her gün işyerlerinden şiddet ve taciz haberleri geldiğini belirten Keskin, “İş yaşamında genel olarak şiddet ve tacizin özelde ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayanan şiddet ve tacizin önlenebilmesi için şiddet ve tacizi önlemeye dair bütüncül bir politika izlenmeli. ILO 2019 yılında 190 sayılı İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nı açıkladı. Söz konusu sözleşme 25 Haziran 2021 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi. İş yaşamında şiddet ve tacizin ve ev içi şiddetin iş yaşamına etkilerinin ortadan kaldırılmasını içeren 190 sayılı ILO sözleşmesi bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşmedir” dedi.
“Sözleşme taciz sayılan tüm davranışları yasaklıyor”
Sözleşmenin ayrımcılığı, fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik zararı amaçlayan, bunlarla neticelenen veya neticelenmesi muhtemel olan her türlü şiddet ve taciz oluşturan davranış ve uygulamaları veya tehditleri ve misillemeyi yasakladığına dikkat çeken Kesin, aynı zamanda ev içi şiddete maruz kalanların istihdamını, verimliliğini, sağlık ve güvenliğini etkileyebileceğini vurguladı. Sözleşmenin iş yaşamında şiddet ve tacizin tanımını yapmış, şiddet ve taciz sayılan tüm davranışları da yasakladığını söyleyen Keskin, “Koruma kapsamında bağımlı çalışanlarla sınırlı olmayıp, bağımsız çalışanları, stajyer ve çıraklar dahil mesleki eğitim alan kişileri, işten çıkarılanları, gönüllüleri, iş arayanları, iş başvurusunda bulunanları kapsamaktadır. Şiddet ve tacizin açıkça çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit ettiği gerçeğinden yola çıkarak; başta kadınlar ve LGBTİQ+ lar olmak üzere şiddetten ve tacizden arınmış çalışma yaşamı için 190 sayılı İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Ortadan Kaldırılması ILO Sözleşmesinin ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nın ülkemiz tarafından da bir an önce onaylanmasını ve etkin bir şekilde uygulanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından, kadındalar postanede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na faks çekti.