MERSİN – Mersin’de cezaevi önünde açıklama yapan kadınlar, “Tutsakların sesi olacağız” mesajı verildi.
Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Çukurova TUAY-DER) ile Tevgara Jinen Azad’ın (TJA), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısı ile Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapmak istediği basın açıklaması, cezaevi girişi önünde bekleyen jandarma tarafından engellendi. Bunun üzerine kurumlar, açıklamayı cezaevi girişine yakın bir petrol istasyonu önünde yaptı. HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar ile Barış Anneleri’nin yanı sıra, Adana ve Mersin DBP, HDP il ve ilçe örgütleri, HDP Gençlik Meclisi ve Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DERN) ile onlarca yurttaş katıldı.
“Em faşizme tek bibin tecridé bişkinin” ile “Ji dayikén jir én Mezopotamya Hezar Silav Ji Zindanan re hezar silav” pankartının açıldığı açıklamada, sürekli olarak, “Biji berxwedana zindana,” Aysel Tuğluk onurumuzdur”, “Anneler barış istiyor” ,“Savaşa hayır barış hemen şimdi” “Siyasi Tutsaklar Serbest Bırakılsın” ile “Jin Jiyan Azadi” sloganları atıldı.
‘KÜRTLERİN TUTUKLANMASI SERBEST AÇIKLAMA YAPMASI YASAK’
Açıklamayı HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar yaptı. Dündar, Barış Anneleri, TJA ve TUAY-DER öncülüğünde Tarsus Cezaevi önünde cezaevlerinde yaşanan sorunları dile getirp aynı zamanda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak amacıyla geldiklerini ancak, her zaman olduğu gibi yine engellendiklerini aktardı. Dündar, “Ama görüyoruz ki, Kürtlerin tutuklanması serbest ama Kürtlerin açıklama yapması yasak” diyerek tepki gösterdi.
‘KÜRT DÜŞMANI BİR REJİM’
Mevcut rejimin Kürt düşmanı bir rejim olduğunu söyleyen Dündar, Kürtlere yönelik hak ihlallerinin sadece cezaevlerinde değil, toplumun her alanında yaşandığına dikkat çekti. Dündar, “Bakın sadece iki ayda Türkiye cezaevlerinde 7 siyasi tutuklunun cenazesi çıktı. Hala da ölüm sınırında bekleyen siyasi tutuklu hastalar var. Bu hasta tutukluların tedavileri yapılmadığı gibi, infazları yakılıyor. Dediğim gibi, Kürtlerin tutuklanması serbest ama hastalıkları kritik seviyelere gelen siyasi tutukluların serbest bırakılması yasak” şeklinde ifadeler kullandı.
‘DEVLETİ TANIMAK İSTİYORSANIZ CEZAEVLERİNE BAKIN’
Dündar bir ülkede demokrasi olup olmadığını ya da bir ülkeyi tanımak istediğinizde, öncelikle o ülkenin cezaevlerine bakılmalı diye de ekledi. Dündar ayrıca, rejimin Kürtlere tek müjdesinin daha fazla cezaevi yapmak olduğunu da ekleyerek, “Kürt sorununu iyi anlamak istiyorlarsa, cezaevlerine baksınlar. Çünkü Kürt sorunu cezaevlerinden çıkmıştır. Bugünde de tutuklular üzerinde tecrit söz konusu. Bu yüzden de diyoruz eğer Kürt sorunun çözmek istiyorlarsa, öncelikle yüzlerini cezaevlerine dönsünler” dedi.
‘İMRALI TECRİDİ BİR SAVAŞ KARARIDIR’
Dündar, Türkiye’de insan haklarının ortadan kaldırılma sürecinin İmralı’ya uygulanan hukuksuzlukla başladığını ifade ederek şunları söyledi, “İmralı üzerinde başlayan tecrit, daha sonra tüm topluma yayıldı. Böylece insanların temel hakları ellerinden alınmış oldu. Çünkü ülkenin kanunları İmralı’ya göre çıkartılıyor, Kürt tutsaklar için çıkartılıyor. Onun için her yerde dedik bir kez daha diyoruz ki, İmralı tecridi bir savaş kararıdır. Onun için biz diyoruz ki, Kürt sorunu çözümü için öncelik İmralı üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır” dedi.
‘TUTUKLULARIN DİRENİŞİ BİZİM DİRENİŞİMİZDİR’
Dündar daha sonra gerek Tarsus Cezaevinde bulunan siyasi tutukluların gerekse diğer tüm siyasi tutukların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü ile Newroz Bayramı’nı şimdiden kutladıklarını belirterek, “Cezaevlerindeki siyasi tutukluların direnişi bizim direnişimiz, onların başarısı bizim başarımızdır” dedi.
Mezopotamya Ajansı