MERSİN MERCEK – Yeni Maden yönetmeliğiyle zeytinliklerin yok olarak maden sahalarına düştürülebilecek olmasına kent bileşenleri ve çevrecilerin tepkisi sürüyor. Yönetmeliğe karşı bir araya gelerek “Tam da şimdi, zeytinliklerimizi korumak zamanıdır” diyen bileşenler, hukuki süreci başlattı.
-Tarım Orkam Sen, Mersin Ziraat Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası Mersin şubelerinin oluşturduğu Tarım ve Çevre Platformu, zeytinlik alanlarının maden sahalarına dönüştürülmesinin önünü açan Maden Yönetmeliği’ne karşı açıklamaya yaparak, zeytinliklerin yok olmaması çağrısında bulundu. Ziraat Mühendisleri Odası önünde yapılan açıklamaya, çeşitli oda ve STK temsilcileri ile Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan destek verdi. Platform adına açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, “Tam da şimdi, zeytinliklerimizi korumak zamanıdır” dedi.
“Zeytin talanı”
Zeytinliklerin madencilik, enerji, petrol ve doğalgaz arama, jeotermal tesisler, sanayi, turizm, imar amaçlı talanına yönelik girişimlerin geçmişten günümüze gündemden düşmediğini hatırlatan Birim, “Maden Yönetmeliği değişiklikle eklenen fıkra, zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. 1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinliklerin korunmasını ve geliştirilmesini düzenlemektedir. Zeytinlik alanların daraltılamayacağını belirten Yasaya göre; zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilemez. 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği ile Ege’de ve de ülkemizin her yerindeki zeytinliklerimizin talanına normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yeni bir yasal kılıf hazırlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Bilimsel açıklaması yok ve kabul edilemez”
Yönetmelik değişikliği ile tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetlerde belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Birim, değişiklikte yer alan “kamu yararı” kavramının geçmişteki olumsuz uygulamalar ortada iken zeytinliklerin geleceği adına ciddi bir tehlike olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti. Faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getirme taahhüdünün, geçmiş uygulamalar dikkate alındığında işlevsiz olduğuna dikkat çeken Birim, şöyle devam etti: “Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin kârı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temel görevi zeytinlikleri koşulsuz korumak, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez. Yönetmeliğe karşı her türlü yasal yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz, hukuki süreci işleteceğiz.”
“Doğanın bozulmasına karşıyız”
Daha sonra söz alan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adı Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı olurken, herhâlde bu iklim kelimesinin ne demek olduğu şu son yönetmelikle anlaşılmamış olsa gerek. Bu doğanın bozulmasına tabii ki karşı olacağız. Elbette ki yeraltı madenlerin, rezervlerin çıkması önemli ülke ekonomisi için. Bizler bunlara karşı değiliz ama doğayı bozarak, ağaçları, ormanları, zeytinlikleri katlederek böyle bir girişimin doğru olmadığını söylüyoruz. Elbette ki sanayi de olmalı bu ülkede, tarım da olmalı ama çevreye ve insana da değer vererek olmalı” dedi. Zeytinin katma değeri en yüksek ürün olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Posası dahi değerlendiriliyor artık. Birkaç kişi zengin olacak böyle önemli bir ürünü yok etme girişimine karşı çıkılması gerekir, umarım oradaki değerli hâkimler, savcılar da insan olmanın gereği olarak açılacak davada bizlerin rehine karara verir” diye konuştu.
“Bu doğa talanına artık dur denilmesi gerekiyor”
Tarım Orkam Sen Genel Sekreteri Gazi Düz ise, daha önce Soma’da da bir zeytin katliamı ile karşılaşıldığını hatırlattı. Düz, “Eğer bir yerden maden varsa maden vardır ama orada o madenden daha değerli şeyler de vardır. Zeytin bunların en başında gelmektedir. Ülkenin birçok yerinde böyle olaylarla karşılaşıyoruz. Bu doğa talanına artık dur denilmesi gerekiyor. Bugün doğayı yok edecek şekilde yöntemleri kullanarak geleceğimizi yaratamamayız. Geleceğimizi ancak doğayla beraber, doğaya kendimizi adapte ederek kurabiliriz. Bu zeytincilik kanunu başta olmak üzere, bu değişiklikler başta olmak üzere, doğaya yönelik yapılan yok etme ve kıyıma dur demelerini, bunu durdurmak için yeniden bu düzenlemeleri yapmalılar” ifadelerini kullandı.
Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz da, “Tarım topraklarımızın ne maden alanlarına, taş ocağı alanlarına, ne beton bloklara hibe edilmesini asla istemiyoruz. Bizim varlık sebebimiz budur. Bir tane zeytin ağacımızın dahi kaybolmasını, istemiyoruz” dedi.
