DİSK Genel İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, işsizlik oranlarının pandemi dönemine göre daha da arttığını ve her geçen gün işsizler ordusuna yenilerinin eklendiğini söyleyerek, “Doğru ekonomik politikalarla bu işsizlik ortadan kalkabilir” dedi.
MERSİN MERCEK – TÜİK’e göre ocakta yüzde 11,4 olan işsizlik oranı 10,7’ye gerilerken, işsiz sayısı da 178 bin kişi azaldı. Açıkladığı tartışmalı veriler nedeniyle eleştiri konusu olan TÜİK’i, devletin bir başka resmi kurumu olan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verileri yalanladı. İŞKUR verilerine göre Şubat 2021 ile Şubat 2022 arasında kayıtlı işsiz sayısı 325 bin arttı. TÜİK’e göreyse aynı dönemde işsiz sayısı 623 bin azaldı. Açıklanan verilere göre TÜİK ile İŞKUR arasında yaklaşık 1 milyon işsiz farkı ortaya çıktı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) şubat ayına ilişkin “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu”na göre ise işsiz sayısı şubatta 7 milyon 989 bin kişi oldu.
“Arada 1 milyon fark var”
Açıklanan verilerle ilgili Tanık Haber’e açıklama yapan DİSK Genel İŞ Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, TÜİK’in verileri ile DİSK-AR’ın verilerinin arasında uçurum olduğuna dikkat çekti. Bu uçurumun sebebinin TÜİK’in taraflı, yanlı, iktidarı koruyan bir yerden bakması olduğunu öne süren Göksoy, “TÜİK ile İŞKUR arasında bile çelişkiler olabiliyor son örnekte olduğu gibi. Mesela işsizlik rakamlarını belirlemişler 1 milyon fark var arada. Oysa ülkedeki işsizlik oranı İŞKUR’a yapılan başvurula üzerinden belirleniyor. İŞKUR 3 aylık bir bile işçi gönderdiği zaman onu sanki daimi işçiymiş gibi yansıtıyor” dedi. İŞKUR’a başvurmayan milyonarca işsiz olduğunu ve onun hesaba katılmadığını söyleyen Göksoy, “TÜİK’e göre 10,7 iken işsizlik, DİSK-AR’a göre 21,8‘dir. Bu aradaki yüzde 11’lik rakam sıradan bir rakam değil 85 milyon nüfusu olan bir ülkede yüzde 10’dan kat kat fazla olduğunu da biliyoruz. TUİK ve İŞKUR işsizliği dar kapsamda ele alıyor. İktidara şirin görünme adına bunu düşük tutuyor. DİSAK-AR piyasa araştırması yapıyor ve orada geniş tanımsızlık oranını rakamlarıyla ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“İşsizlik pandemi döneminden daha fazla arttı”
TÜİK ile DİSK-AR’ın açıkladığı veriler arasında 11 puanlık farkın 85 milyon nüfusu olan bir ülkede küçümsenecek ve azımsanacak bir rakam olmadığına dikkat çeken Göksoy, “Her geçen gün işsizlik arttığı gibi daha önce biliyorsunuz pandemi vardı, pandemi bahanesi vardı, şimdi biraz hafiflemesine rağmen pandeminin en yoğun geçtiği süreçlerin daha gerisine giden ve her gün işsizler ordusunda yeni işsizlerin katıldığı bir süreci yaşıyoruz. Bu da ciddi bir sorunudur. Bunun temel kaynağının ne olduğunu, işsizlik, yoksulluk ve enflasyonun neden arttığını bilmek için müneccim olmak gerekmez” diye konuştu.
“Doğru politikalarla işsizlik önlenebilir”
Türkiye’nin yeterli kapasiteye sahip olmasına rağmen milyonlarca insanın işsizlik ile boğuştuğunu söyleyen Göksoy, “Bu ülkenin verimli toprakları var, maden ocakları var, tarım alanları var, sanayi alanları var, 3 tarafı denizlerle kaplı, limancılığın genişlediği, yan, her türlü ikanın olduğu bir ülkede toplumun bu kadar sefalet içinde yaşaması, yoksulluk içinde yaşaması işsizlikle boğuşması doğru bir durum değil en azından burada yaşayan insanların hak ettiği bir yaşam biçimi değil, onun için üretime dayalı politikaların olduğu bir yerde bu artan işsizliğin de enflasyonun da ortadan kalkacağını biliyoruz. Bizim bildiğimizi mutlaka iktidarın yöneticileri de bakanlıkları da biliyor. Bunu neden yapmıyorlar, niye bu kadar insanları yaşam nalanlarını daraltıp zor koşullarda yaşamasını sağlıyorlar onu da anlamış değiliz” dedi.
“Kadın işsizliği arttı”
Özellikle kadın işsizliğinin daha da artmış durumda olduğunu vurgulayan Göksoy, yüzde 28,8’e yükselen bir kadın işsizliği olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Yanı sıra okula gitmesi gerekirken kuralsız düzensiz çalıştırılan çocuk işçiliği artmakta. Bunların hepsi bu ülkede kuralsızlığın, denetimsizliğin getirmiş olduğu sorunlar, güvencesiz, kuralsız çalışma sisteminin yaygınlaştığı bir yerde işsizlik oranının artması da kaçınılmazdır. Buradaki sorumluluk da bu ülkeyi yöneten iktidarda AKP hükümetindedir. 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyor ve 20 yıldır yönettiği ülkede geldiğimiz durum ortadadır, 7’den 70’e herkes şikâyetçi. Sorun üretme yerine bu ülkeyi bir an önce ekonomik kalkınmaya, tarıma ve üretime dayalı planlamaya sokmalılar. İşsizlik de ancak böyle önlenir.”