MERSİN MERCEK – Hakları için geçtiğimiz 15 Aralık’ta greve giden sağlık emekçileri, özlük hakları düzenlenmediği takdirde 8 Şubat’ta yeniden greve gidecek.
Türkiye genelinde ‘Beyaz Nöbet’ eylemi başlatan sağlık emekçileri, özlük haklarına ilişkin düzenleme Meclis’e getirilmediği takdirde 8 Şubat’ta greve gideceklerini duyurdu. ‘Beyaz Nöbet’ kapsamında Şehir Hastanesi önünde bir araya gelen Mersin Tabip Odası, Mersin Diş hekimleri Odası, Ses Mersin Şubesi, Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş, Mersin Aile Hekimleri Derneği üyeleri ve sağlık emekçileri, adına açıklama yapan Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, “Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte halkın sağlık hakkı, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin de çalışma hakları giderek geriletilmiş, sağlık alanı bile isteye çökertilmiştir. Bu adımların hiçbir aşamasında sağlık emek-meslek örgütlerinin itirazlarının dikkate alınmamasının getirdiği yıkım ayyuka çıkmışken biz hekimlere ve sağlık emekçilerine hâlâ karar mekanizmalarında söz hakkı vermeme ısrarı ile aynı yanlışa devam edilmektedir. Bu yanlışlıkların sonucunda sağlıkta şiddetin yaşanmadığı tek bir gün geçmemektedir. Güvenli işyerleri ve etkili bir şiddet yasası ise henüz daha bakanlığın gündeminde dahi değildir” ifadelerini kullandı.
‘Sağlık emekçileri tükeniyor’
Sağlıkta talebin her geçen gün kışkırtılması ile iş yükünün arttığına dikkat çeken Antmen, Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir” diye konuştu. Sağlık veremez hale getirilen çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu ifade eden Antmen, “Sorunlarımızın sağlık sisteminden kaynaklı olduğu aşikârdır. Koruyucu sağlık hizmetini, halkın sağlık hakkını öncelemeyen bir anlayışın sağlık veremeyeceğini biliyoruz. Sağlığa, emeğe ayrılmayan bütçe sağlıksızlığın en büyük kaynağıdır. Sağlık çalışanlarının talepleri ile halkın sağlık hakkı talebi birbirinden ayrı düşünülemez. Bizler, emeği üretenler yeni bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Bu nedenle birlikte dönüştürme gücü olan biz sağlık emek meslek örgütleri bir mücadele programı başlatıyoruz. Bu programda nasıl bir sağlık sistemi istediğimizi tüm özneleri ile tartışacak, emeğimiz üzerinde sözümüzü kuracağız” şeklinde konuştu.
‘Hekimler arasında dahi eşitsizlik yarattı’
İlk olarak hekimlerin ve diş hekimlerinin gelirlerinde düzenleme içeren ama onlar arasında dahi eşitsizlik yaratan ve tüm sağlık çalışanlarını kapsamayan tasarının geri çekilmesine, ocak ayında görüşüleceği söylenmesine rağmen hâlâ görüşülmemesine itiraz ettiklerinin altını çizen Antmen, haklarının iyileştirilmesi için sağlıkçılar olarak atacakları adımları şöyle sıraladı: “Tasarı kapsayıcılığı arttırılarak derhal Meclis’e getirilmelidir. Meclis’e gelene kadar genel merkezlerimizde, sağlık kurumlarında NÖBETTE olacağız. Tasarının Meclis’e getirilmemesi halinde 8 Şubat günü uyarı G(ö)REV’inde olacağımızı ve gerekirse süresiz olarak G(ö)REV’e hazır bulunduğumuzu buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz. Pandemi dönemi bizlere sağlık sistemini halkın sağlık hakkını, sağlık çalışanlarının sağlığını daha güçlü tartışmamız gerektiğini gösterdi. Bu nedenle 14 Mart Tıp Bayramı’na doğru adımlar atacağız. İşyerlerimizde ortak bildirilerimizi dağıtacak, eylem sürecimizi sağlık emekçileri ile paylaşacağız. 26 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında Meclis’in açık olduğu günler nöbette olacağız. 8 Şubat günü G(ö)REV başında olacağız. Şubat ayı ikinci haftası itibariyle Sağlık Meclisleri’ni kuracak, işyerlerimizde bir araya geleceğiz. 14 Mart’a giderken Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da Büyük Sağlık Buluşmaları gerçekleştireceğiz.”
‘Sağlıkta şiddet yasası çıkartılsın’
Sağlık emekçilerinin taleplerinin açık ve net olduğunu belirten Antmen, “Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi, sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması, asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması, güvenli işyerleri planlanması, özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi, sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer almasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.