MERSİN MERCEK – Enflasyonun yüzde 60’ı aşması nedeniyle alım gücündeki sert düşüş, yeni yılda yapılan maaş zamlarını eritti.
Yeni yılın başından itibaren her gün iğneden ipliğe üst üste gelen zamlar, memurundan emeklisine, asgari ücretliden özel sektör çalışanına emekçilerin maaşını günden güne eritti. Yeni yıla 5 Bin 972 lira maaş ile giren memurun alım gücü, 4 Bin 863 liraya geriledi. Asgari ücretteki kayıp 3 ayda 790 lira olurken, ocak ayında 6 bin 660 lira olan öğretmenlerin alım gücü, mart sonunda bin 237 lira kayıpla 5 bin 423 liraya düştü. Bu koşullarda geçinmenin mümkün olmadığını belirten eğitim emekçileri, Temmuz ayındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci beklenmeden kayıplarının giderilmesini istiyor.
“Maaşlar günbegün eriyor”
Konuyla ilgili Tanık Haber’e konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, her gün zamlarla uyandıklarını maaşlarının her geçen gün biraz daha eridiğini söyledi. Yaz döneminde yapılan toplu sözleşmede yapılan toplu sözleşmenin eğitim ve kamu emekçilerinin ihtiyaçlarını karşılayamayacağını, bir krizin yaklaştığını ve buna uygun bir tavır sergilenmesi gerektiğin anlatmaya çalıştıklarını ancak iki sendikanın imzasıyla hakem heyetine bile gitmeden toplu sözleşme görüşmesinin orta oyunla sonuçlandığını belirten Sümbül, “Biz toplu sözleşme sonrasında da hem üretimden gelen gücümüzü kullanarak sesimizi duyurmaya çalıştık, yoksulluğa mahkûm edildiğimizi, açlığa mahkûm edildiğimizi dile getirmeye çalıştık. O açıdan da yalnız kaldık. Bu konuda birlikte davranmak, emekçilerin gücünü ortaklaştırması sondu derece önemli. Ocak ayıyla birlikte de aralık ayında yapılması gereken zamlar bile enflasyona maaş farklarına yansımasın diye ocak ayından itibaren yapıldı. Bugün nisan ayındayız. Her gün yeni zamlarla uyanıyoruz. Bu da her gün aldığımız maaş farkının günbegün erimesi anlamına geliyor. Gittikçe yoksullaşıyoruz” dedi.
“Kayıplarımız giderilmeli”
Eğitim emekçilerinin bir yandan mesleklerinin itibarsızlaştırılması, eğitimde şiddetin artmasıyla mücadele ederken bir yandan da yokluk ve yoksulluk ile mücadele ettiklerine dikkat çeken Sümbül, “Biz geleceğin teminatı olan gençlerimizi, çocuklarımızı yetiştiriyoruz, bu ülkenin eğitim ve sağlık gibi insana yapılan önemli yatırımların olması gerekirken, bütçeden ayrılan pay her geçen gün düşüyor ve yoksullaşıyoruz. O bakımdan biz Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak geçtiğimiz ay sesimiz duyurmak için bir miting yaptık ve ‘zamlar geri alınsın, maaş kayıplarımız karşılansın’ dedik. Bunu bu ay içerisinde de sendika olarak bir kampanyaya dönüştürdük ve maaşlarımızın bir an önce kayıplarının giderilmesi ve enflasyon farklarımızın 6 ayda bir değil de daha kısa sürede giderilmesi 3 aylık ya da aylık giderilmesi gibi bir faaliyet içeresindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Ek toplu sözleşme görüşmesi istiyoruz”
Maaşların 3 ay içerisinde önemli oranda eridiğinin altını çizen Sümbül, “Bu 6 aya geldiğinde yani yeni maaş zammı değerlendirmesi gelene kadar gerçekten de çok daha zor durumda kalacak eğitim emekçileri. Bu açıdan da hükümetin bir an önce yalpan zamlar ve gerçek enflasyon oranı üzerinden kayıplarımızı karşılayacak aynı zamanda da refah payı ekleyecek ve insanca yaşayacağımız bir ücretle bizim kayıplarımızı gidermesi gerekiyor” diye konuştu. Temmuz ayından yapılacak olan zammın çok daha erken yapılması gerektiğini ifade eden Sümbül, yapılacak olan zamma enflasyon farkı eklense bile yine eğitim emekçilerinin karşılamayacağını söyleyerek, “Zaten enflasyonun TÜİK üzerinden hesaplaması zaten tam bir komediye dönmüş durumda. O açıdan da biz yeninden bir toplu sözleşme, ek bir toplu sözleşme görüşmesinin yapılması ve kayıplarımızın bar an önce karşılanmasını istiyoruz. Şu anda bu toplu sözleşmeyi değil ek bir toplu sözleşme, ihtiyaçlarımızı karşılayacak ek bir toplu sözleşme istiyoruz” çağrısında bulundu.