“…Mevsimler, mevsimler, mevsimler devşirmişim/Ve çiçekli bir dala uzatamadan ellerimi/En güzel, en güzel, en güzel günlerimi/Kelepçede geçirmişim/Ben ki promethe’den alıp ateşi/Ninovanın zulüm saraylarına çalmışım/Ve olimpos kartallarının/Pençesinde kanayan yüreğimi/Bir nevroz, bir nevroz, bir nevroz baharında/Sevdalara salmışım/Ellerinle bana baharlar getir sevdiceğim/Ellerinle bana/baharlar getir/Cıvıl cıvıl bir görüş gününde olsun/Bir mektup gönder bana bahar tadında/Baygın baygın ülkem koksun/Bir mektup gönder bana bahar tadında/Baygın baygın ülkem koksun”
Dünya kuruldu kurulalı…
İnsanlık yerleşik düzene geçip küçük küçük siteler oluşturmaya başladı başlayalı…
Yurt edinme, mülk edinme, yeni yeni koloniler oluşturmak…
Zamanla…
Krallıklar, Şahlıklar, İmparatorluklar, Çarlıklar, Prenslikler, Şeyhlikler oluşturmaya başladı.
Hükümdarlıkların halk/lar üzerinde hükümranlıkları ile birlikte sömürü, zulüm, kıyım, açlık, yoksulluk ve sefalet içinde yaşanmaz bir hayat…
İnsanlık arasında süregelen savaşların, çatışmaların bin yıllar önceye dayandığını tarihçiler tarafından tarihe not düşülmüş ve halen düşülmekte.
7 gün savaşları, 100 yıl savaşları, 1. ve 2.dünya savaşları…
Özellikte Orta Doğu’da, Afrika’ da, Asya’ da sömürgeciliğe karşı verilen kurtuluş ve özgürleşme savaşlarının yanı sıra iç savaşlar, tehcirler, katliamalar…
Yakın tarihimizde belleğimizde hale güncelliğini koruyan olaylar silsilesinin bir kaçı…
Ama en önemlisi ve değerlisi Orta Doğu’da, Kafkaslar’daki adıyla: Newroz/Nevruz.
Herkes kendi mitolojisinden anlatır asırlardır, kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa…
Kürtlerin mitolojisinden baktığımızda:
Asırlar önce, Ninovalı Demirci Kürt Kawa’ nın, Orta Doğu halklarına zulmeden Dehak’ın sarayına kadar gidip, yanında getirdiği çekiçle kafasına vurup öldürdükten sonra, ölü beden önüne düşer düşmez, kötülüğün ateşinin sünmesi ve ardından Kawa’ nın sarayın en yüksek yerine çıkıp halklara zalim Dehak’ dan kurtulduklarını kırmızı ve yeşil renkli, üzerine kırmızı kan bulaşmış önlüğü ile büyük müjdesini verdiği… Ve Kawa’ nın, o gün yaktığı kurtuluş ve diriliş meşalesi ile Kısa sürede bütün Ninowa ve bölge halkı isyan eder ve ateşler yakarak saraya yürürler. Ardından dağ başlarında ateşler yakılır, kurtuluş, özgürlük halayları çekilir.
Mitolojik açıdan kasaca öykünün özeti bu şekilde.
İşte, o gün bugündür, ne özgürlük meşaleleri söndü, ne de halaylar sustu…
İşte, o gün bugündür, Demirci Kürt Kawa’ nın eylemi, başta Kürtler olmak üzere, Orta Doğu halkları için umudun, dirilişin, direnişin ve özgürlüğün bayramı olarak kutlanmaktadır…
İşte, o gündür, bugündür, her 21 Mart’ da ateşler yakılmaya, halaylar çekilmeye, dirilişin özgürlük türküleri hep birlikte söylenir coşkuyla, umutla…
Ancak şunu da unutmamak gerekir: Newroz kimi ülkelerde özgürce, kimi ülkelerde de halen yasaklamalarla, ölümlere, kuşatma, çatışma, savaş, baskı altında kutlanabilmektedir.
Coğrafyamızda da, yakın tarihlerde yaşanan, halklar tarihine acı bir sayfa olarak geçen olaylı Newrozlar hala halkların vicdanında yer edinmiş, hafızalarına kazınmıştır.
Ne yazık ki, günümüz dünyasında geliştirilen Neo Sömürgecilik ile işgaller ile birlikte savaşlar, çatışmalar tüm hızıyla devam ediyor; ancak, bununla birlikte barış, özgürlük, kurtuluş, demokrasi ve adalet mücadelesi de hız kesmeden büyüyerek devam ediyor.
Evet…
Dünya kuruldu kurulalı; Ne dünyada Zalim Dehak’ lar bitiyor, ne de zulme karşı halkların diriliş ve özgürlük mücadelesinin meşalesi sönüyor.
Günümüz Dehak’larına karşı halkların çağdaş Kawa’larını yaratarak; ortak umudu, ortak direnişi, barış istemini/özlemini birlikte büyütmeliyiz.
Dirilişin, barışın özgürlük meşalesi tüm halkların ellerinde olmalı ve yanmalı.
8 Mart coşkusunu, ruhunu, umudunu 21 MartNewroz’una/Nevruz’una taşımalı; barış, emek, demokrasi, adalet, özgürlük ve kadın mücadelesini buradan büyüterek 1 Mayıs alanlarına taşımalı ve taşırmalıyız.
Her yerde, her kentte, bu Newroz kitlesel ve coşkulu olmalı..
Çünkü, halkların ortak kurtuluşu ortak mücadeleden, yani 8 Martlardan, Nevrozlardan, 1 Mayıslardan, 1 Eylüllerden geçiyor.
Unutulmamalı ki…
Halk/lar her şeye rağmen Newroz/Nevruzunu kutluyor, kutlayacaktır!
Hangi mitolojiden inanıyorsak inanalım…
Haydi birlikte Newroz/Nevruz’a!
Halay çekmeye, el ele tutuşmaya, halkların ortak türkülerini birlikte haykırmaya!
Bu ve bundan sonraki Newrozlar, halkların ortak bayramı olsun.
Nevruzunuz Kutlu Olsun!
Newroz mümbarek!
Newroz piroz be!
Newroz piroz bo!
Newroztan pîroz bêt!
Newroz, Kürtçe karşılığı Yeni Gün demek. Bütün emekçilerin ve halkların özgürlük mücadeleleri sonunda Newrozlarını kazanacaklardır ✌️✌️