Mersin Mercek – KESK’in KHK’ler ile ihraç edilen kamu emekçilerin mücadelesi sürüyor.
Kamu Emekçileri Sendika Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Kanun Üstü Kararname (KHK) aracılıyla ihraç edilen kamu emekçilerine ilişkin her hafta periyodik olarak yaptığı eylemi gerçekleştirdi. Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yapılan açıklamada .“Haksız ve hukuksuz işten atılan KESK üyeleri işlerine iade edilsin” ve “Reddinizi reddediyoruz! KHK’lar gidecek biz kalacağız” pankartı açılarak“KHK’ler gidecek biz kazanacağız” ve “İşimize geri döneceğiz” sloganlarının atıldı.
Platform Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Sümbül, “5 yıl önce, 15 Temmuz’u fırsat olarak gören hükümet, on binlerce insanı gece yarıları yayınlanan resmi gazete ilanlarıyla işsiz bırakmıştı. Biz o zaman, darbe girişimine de, bunu fırsat bilen hükümetin hukuk dışı uygulamalarına da karşı olduğumuzu bu meydanda haykırdık. Eski yol arkadaşları tarafından yapılmaya çalışılan darbesi sonrası, Fetö adı altında, solcu, muhalif, aydın, ilerici, önüne geleni kontrolsüz ve hukuksuzca işinden eden hükümete asla vazgeçmeyeceğimizi bu alandan haykırdık. Yılmadan, usanmadan söylemeye devam ediyoruz. On binlerce insan, savunmaları alınmadan, yargılanmadan, sorgulanmadan işinden ettiniz. Neden işsiz kaldıklarını dahi söylemediniz. Kendi ülkesinde, insanlara hakkını arayacak yol bırakmayarak Avrupa’ya İnsan Hakları Mahkemesi’ne mahkum ettiniz” dedi.
“Hakkımızı sonuna kadar kullanacağız”
“Arşiv kaydı” ve “Güvenlik Soruşturması” kapsamında OHAL devam ettirildiği ve bu kapsamda kamu ve yerel yönetimlerdeki emekçilerin işine son verildiğini aktaran Sümbül, “İşe alımlarda ve işten çıkarmalarda, kendini mahkemelerin yerine koyarak izlenen bu yol antidemokratik ve meşruiyetten uzaktır. Bu uygulama derhal sona erdirilmeli ve bu hukuksuz emekçi kıyımına son verilmelidir.
Emekçi sınıfının, tarih boyunca bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız” diye konuştu.
“Zulüm bitene kadar mücadele edeceğiz”
Sümbül son olarak şöyle konuştu: “Bu meydandan tekrar ve tekrar haykırıyoruz;
Haksız ve hukuksuz ihraçlar, işten çıkarmalar zulümdür, cinayettir. KHK hukuksuzluğunu yaratanlara ve ortak olanlara diyoruz ki 50 yıl sürse de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Tekrar çağrıda bulunuyoruz; hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır.Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi ve manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz.”