MERSİN MERCEK – Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Mersin Şubesi Türkiye’de Temsilde Kadın-Erkek Eşitliği Karnesi’ni açıkladı. Karneye göre Türkiye meclisten akademiye, yere yönetimlerden karar alma mekanizmalarına kadar kadın temsili konusunda yine sınıfta kaldı.
KA.DER Mersin Şubesi, KA.DER’in 25. yılı ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirerek, Türkiye’nin kadın temsili konusundaki karnesini verdi. Mersin Tenis Kulübü’nde gerçekleştirilen toplantıya çeşitli STK temsilcileri destek verdi. KA.DER tarafından verilen karneye göre, Türkiye, yasalarda eşitlik anlayışı, her türlü ayrımcılığa karşı durma, eşitsizliği ve kadına yönelik şiddeti engelleyecek siyasi irade ve kadınların siyasetteki temsil oranı gibi birçok konuda sınıfta kaldı.
“Kadınlara haklarının gasp edildiği bir hayat öngörülüyor”
Toplantıda konuşan KA.DER Mersin Şube Başkanı Figen Kutluay, kadınların 8 Mart’ın, takvimden kadınlara lütfedilen birkaç günden biri olması yerine, tüm insanlığa barış ve eşitliği sağlayan bir hayatın inşası için yürüttüğü kararlı mücadelenin simgesine dönüşeceği bir gelecek için çalıştıklarını söyledi. Kutluay, “Bizim arzu ettiğimiz barışçıl ve eşitlikçi, adil ve özgür toplum yerine, bugün erkek egemen yönetsel aklın karşımıza çıkardığı bir hayat dayatması altındayız. Kadınlara, en temel hakları olan yaşam hakkı dahil eğitim ve istihdamda eşitlik, kendi yaşamı hakkında karar alma gibi en temel insan haklarının dahi hala gasp edildiği bir hayat öngörülüyor” dedi.
“O koltukların yarısını alacağız”
Kadın cinayetlerini sonlandırmak için toplumsal dönüşümü sağlayacak kararlı programlar uygulanması yerine, var olan nafaka hakkının geri alınması, çocuk yaştaki evliliklerle ilgili suçlara af getirilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması gibi tartışma ve kararlarla, yükselen kadın hakları karşıtı muhafazakâr geriye gidiş dalgasının, son yıllarda artarak kendini gösterdiğini söyleyen Kutluay, kadınların haklarıyla ilgili pazarlık etmeyeceklerini belirterek, “Baskılar, kadınları haklı taleplerinden vazgeçirme etkisi yaratmayacak. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi için Meclis’te, sokaklarda, eşit işe eşit ücret, insan hakları ve onuruna yaraşır çalışma ortamı taleplerimizle isyan etmekteyiz. Var olan haklarımızın geri alınmasına müsaade etmek yerine, eşitlik sağlanana ve kâğıt üzerinde var olan haklar hayata geçirilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Örgütlüyüz, haklıyız, vicdanlarda kazanan biziz. Sandıklarda da hak ettiğimiz eşit temsile kavuşacak ve o koltukların yarısını alacağız” ifadelerini kullandı.
“Kadınları yok saydığınız hayat, bizim kaderimiz değil”
Türkiye’deki kadın hareketinin ulusal ve uluslararası toplum içerisindeki güvenirliliğini, hayata dokunması, çözüm üretmesi, gerçekçi, samimi, meşru ve haklı olmasından aldığına dikkat çeken Kutluay, “Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz ve birleştiğimizde tüm dünyayı baştan yazacak güç biziz. Kadınları yok saydığınız hayat, bizim kaderimiz değil. Gelecek biziz, kaderimizi biz yazarız” diye konuştu.
Kutluay’ın konuşmasından sonra KA.DER üyeleri derneğin 25. Yılı dolayısıyla pasta kesti. 25 yıldır süren mücadelenin parçası olmaktan gurur duyduklarını söyleyen üyeler, bu mücadeleye devam edeceklerinin mesajını verdi.