Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, şiddet, mobbing, ve ağır çalışma koşulları gibi nedenler yüzünden hekimlerin göçe zorlandığına dikkat çekerek, önlem alınmazsa tehlikenin boyutunun artacağı uyarısında bulundu.
Sağlıkta şiddet, mobbing, uzun nöbetler ve ağır çalışma koşulları yüzünden Türkiye’den ayrılan hekim sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, hekim göçü ile ilgili açıklama yaparak, hekimlerin ekonomik ve özlük haklarıyla ilgili düzenlemen yapılmazsa, hekim göçünün daha da aratacağı ve tehlikeli bir boyuta ulaşacağı uyarısında bulundu.
“TEHLİKENİN BOYUTU ARTACAK”
Türkiye’nin demokrasi, barış, insan haklarından ve emekten uzaklaşmış ekonomik-politik atmosferi ve bu ekonomik-politik atmosferde 20 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hekimleri yurt dışına göçe zorladığını öne süren Nesanır, “2019 Aralık ayından bu yana en az 4 bin hekim yurt dışına gitti ve bu sayının en az iki katı hekim ya emekli oldu ya da özel sektöre geçti. Bu süreç halkın sağlık hizmeti alma hakkını tehlikeye sokmuş durumda ve önümüzdeki dönem hekimlerin ekonomik ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapılmazsa tehlikenin boyutu artacaktır” dedi.
“HEM GENÇ HEM ORTA YAŞTAKİ HEKİMLER ÜLKEDEN GİTMEYE ÇALIŞIYOR”
Tıp öğrencileri dâhil hekimlerin ana dil seviyesinde yapancı dillerini geliştirmeye çalıştığını, hem tıp öğrencileri hem de genç ve orta yaştaki hekimlerin ülkeden gitmeye çalıştığını söyleyen Nesanır, “Genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi, anesteziyoloji ve reanimasyon, acil tıp, çocuk sağlığı ve hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum gibi branşlarda yurtdışına gidenlerin sayısında dikkat çeken artışlar var. Tıpta Uzmanlık Sınavı tercihlerinde beyin ve sinir cerrahisi, kadın hastalıkları ve doğum, kalp-damar cerrahisi gibi branşlarda tercih sayısının son derece azaldığı göz önüne alınırsa durumun ciddiyetini daha iyi anlayabiliriz” şeklinde konuştu.
“EKONOMİK KRİZ, ÖZLÜK HAKLARINDA GERİLEME…”
Hekimlerin, emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talepleri karşılanmadığı, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları oluşturulamadığı, koruyucu sağlık hizmeti odaklı bir sağlık örgütlenmesi olmadığı için göç ettiğini belirten Nesanır, ekonomik kriz ve yoksulluk sınırının altında çalıştıkları, antidemokratik siyasal iklimde çalışmak istemedikleri, özlük haklarında gerileme olduğu için de göç yurt dışına göç ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “4- 5 dakikaya indirilen hasta muayene sürelerinde doğru teşhis ve tedavi hizmetleri beklendiği, 36 saati bulan nöbetler ve 7/24 süren icapçı nöbetlerinden dolayı, mobingin bir sağlık yönetim enstrümanı olarak kullanıldığı, tıbbi donanımı eksik sağlık kurumlarında çalışmak istemedikleri, tüm sağlık sistemindeki arızaların sorumlusu olarak hedef tahtasına konulan hekimler… Teşhis ve tedavide hata yapmanın kaçınılmaz olduğu koşullarda oluşan malpraktis durumunda yüz yüze geldikleri milyonlarca liralık tazminat davaları ile karşılaşmamak, şehir-şirket hastaneleri politikasından vazgeçilmediği, tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminde niteliğinin bozulduğu için yurt dışına gidiyorlar.”