Mersin’de TIP, Halkevleri ve SYKP, bu sabah Antalya’da yapılan ev baskınlarında SYKP PM Üyesi Taylan Sönmez, TİP yöneticisi Enes Keskin, Halkevleri Antalya Şube Başkanı Gürkan Gülseven, Halkevleri yöneticisi Ebru İntibay ve Yoldaş Güneş’in gözaltına alınmasına tepki göstererek, serbest bırakılmalarının istedi. TİP Mersin Örgütü binasında yapılan açıklamaya TİP, Halkevleri ve SKYP yöneticileri katıldı. “Yıldıramayacaksınız, gözaltılar serbest bırakılasın pankartının açıldığı açıklamada TİP İl Başkanı Uğurcan Esiroğlu basın metnini okudu.
Esiroğlu şöyle konuştu: “Baskılarla ve her türlü hukuksuzlukla ülkemizde eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesi verenler, kentine doğasına sahip çıkanlar, bedenlerine, yaşamlarına sahip çıkanlar engellenmek isteniyor. Çete ve zorbalığın iktidarı tarafından bu sabah; Antalya’da Türkiye İşçi Partisi (TİP) Edirne Uzunköprü İlçe Yönetim Kurulu üyesi Enes Keskin, Halkevleri Antalya Şube Başkanı Gürkan Gülseven ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Parti Meclisi (PM) üyesi Taylan Sönmez’i evlerine yapılan baskınla, Halkevleri Antalya Şube Sekreteri Ebru İntibay ise yolda gözaltına alındı. Korkan biz değil saray iktidarıdır, her geçen gün ülkemizde kriz derinleşirken iktidar ne yapacağını bilemeyip pervasızca saldırmaktadır. Yoldaşlarımız 30 Mart Kızıldere anması bahanesi ile Uncalı Emniyeti’ne götürüldü ve haklarında 4 gün gözaltı süresi verildi. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) ve Devrimci Yol üyesi olmakla suçlandığı öğrenildi. Hemen arkasına da soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirildi.”
‘GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN’
Esiroğlu, “Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Ömer Ayna, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy, Nihat Yılmaz ve Sabahattin Kurt’un katledilişinin 49. yılında da kapitalizme, emperyalizme ve faşizme karşı verilen mücadeleler bastırılmak isteniyor” dedi.
Gözaltının amacının örgütlü mücadelenin bastırılmak olduğunu ifade eden Esiroğlu, “Yalnız şunu bilmeleri gerekir: Baskı, gözaltı ve işkence ile yaratılmaya çalışan ‘korku’ atmosferine karşı iki çift sözümüz var. Biz devrimciler olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de emekçilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Yan yana geleceğiz ve örgütleneceğiz. Gözaltına alınan yoldaşlarımızın haklı ve meşru mücadelesinin yanındayız. Hukuksuz bir şekilde yapmış olduğunuz gözaltılardan vazgeçin ve yoldaşlarımızı derhal serbest bırakın! Kızıldere’de katledilen devrimcileri anmak suç değildir! Suçlu iktidar koltuğunda şatafat içinde yaşarken milyonları açlığa mahkum edenlerdir. Tıpkı Mahir Çayan’ın söylediği gibi : ‘Onlar bir avuç, biz ise milyonlarız. Onların kaybedeceği çok şeyleri var fakat bizim ise kazanacağımız koca bir dünya var.’ Yaşasın devrimci mücadelemiz” diye konuştu.