İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yaşamın her alanına yönelik ulusal ve uluslararası mevzuatlar, çocuklara tanınan haklar sadece kağıt üzerinde kalıyor.” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü sebebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD Mersin Şube Çocuk Komisyonu Sözcüsü Zeynep Kaya; binlerce çocuğun savaş ortamlarında yaşadığını, yoksulluk ile mücadele ettiğini, istismar ve ihmale maruz kaldığını, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanamadığını, binlercesinin cezaevlerinde tutulduğunu söyledi.
“Çocuk işçiliği sömürü sistemidir”
Açıklamada çocuk işçiliğine değinen Zeynep Kaya, çocuk işçiliğinin insan hakları sorunu ve emek sömürüsünün en ağır biçimi olduğunu dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde Narenciye fabrikasında paketleme işçisi olarak çalışırken hayatını kaybeden 13 yaşındaki Ula Kerem’i de anan Kaya, “Akkuyu ve Tarsus’taki çocuk cinayetini biz unutmadık. Narenciye fabrikasında paketleme işçisi olarak çalışan13 yaşındaki Ula Kerem eşarbının iş makinesine takılması sonucu iş cinayetinde hayatını kaybetti. Onu kurtarmaya çalışan bir başka kız çocuğu ise kolunu makineye kaptırarak yaralandı. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe sayılı günler kala savaşın yıkıma uğrattığı ülkesi Suriye’den göç etmek zorunda kalan mülteci çocukların yaşadığı sorunlardan sadece bir tanesidir. Çocuk emeğini sömüren ve yaşamlarını tehlikeye atanlar hemen yargılanmalıdır.” diye konuştu.
Çocuk işçiliği, çocukların fiziksel, zihinsel, manevi ahlaki ve sosyal gelişimini engelleyen bir sömürü sistemi olduğuna dikkatleri çeken Kaya, “Çocuk işçiliği derhal yasaklanmalıdır. Çocukları korumak devletin görevidir. Çocuk işçiliğine son verilmeli, gerekli denetimler sağlanmalı, çocukların anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan hakları korunmalıdır.” dedi.
“Çocuk istismarı toplumsal bir sorundur”
Çocuk istismarının dünyada milyonlarca çocuğu ve ailelerini etkileyen önemli bir toplumsal sorun olduğunu belirten Kaya şunları söyledi: Çocuklar üzerinde bilişsel duygusal fiziksel ve sosyal etkileri olan istismar çocukların yaşamlarında onarılmaz sonuçlara yol açabilmektedir. İstismar ve şiddet bireyin yaşamında ağır sonuçları yaratırken, toplumun yaşantısında da ağır sonuçlar yaratmaktadır. Erken yaşta evlilikler çocuklara çocuk ya da yetişkin olma rollerini yaşatır. çocuk gelin olan kız çocuklarının kendi hayatına da insiyatif koymamasına yol açar. Kürtlerin yoğun yaşadığı illerdeki yaşanan çatışmalı süreçler , panzer altında kalan çocuklar hafızamızdan silinmemiştir. Bu çatışmalardan dolayı Türkiye metropollere göç eden Kürt çocukları , ve savaş mağduru sığınmacı konumda bulunan Suriyeli çocuklar açısından durum daha da vahim olarak görülmektedir. Eşit, mutlu, özgür ve onurlu bir birey olarak barış içinde iyi bir yaşam sürmesi her çocuğun yararınadır. İnsan Hakları Derneği Çocuk hakları komisyonu olarak tüm şubelerimizde çocuk haklarını gündemleştirme, çocuk hakları ihlallerini görünür kılma, çocuk hakları ihlallerini takip etme, cezasızlıkla mücadele ve güçbirliği oluşturma çalışmalarına devam edeceğiz..
