Kamuoyunda “Sansür yasası” olarak bilinen Basın Kanunu görüşmeleri öncesinde CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen Mecliste düzenlediği basın toplantısına siyah gazete ile çıkarak kanunu protesto etti.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Basın Kanunu görüşmeleri öncesi Mecliste düzenlediği basın toplantısına siyah gazete ile çıkarak kanunu protesto etti. Antmen, kanunun adının Basın Kanunu değişikliği olduğunu ama aslında baskı kanunu olduğunu ifade ederek “Bu teklifte hapis cezası, karartma, basın emekçilerini işsiz bırakma, basın kartı iptalleri var. Öyle maddeler var ki bu düzenlemenin örnekleri diktatörlüklerde, sultanlıklarda bile yok” ifadelerini kullandı.
“Yalan değil doğru haber ceza alacak”
Halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle yalan haber yapma ve yayma, kamu barışını bozma, gibi ibarelerle hapis cezaları getirileceğini aktaran Antmen, “Kime göre yalan haber? Bir haberin içinde olanların doğru mu yalan mı olduğunu kim belirleyecek? Sizlere birkaç örnek vermek istiyorum; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Geziciler Cami yaktı’ dedi. Şimdi bu yasa bu haliyle geçerse, ‘Hayır cami yakılmadı yalan. Varsa bu gösterin’ derseniz yalan haber paylaşmak ve yaymak suçundan Erdoğan değil; basın yargılanacak. Erdoğan ve sarayın her dediği doğru kabul edilecek; onların yalanlarını gerçekmiş gibi haber yapmayan gazetelere ceza yağdırılacak” dedi.
Teklifin hedefinde Enflasyon Araştırma Grubu’nun da olduğunu vurgulayan Antmen, “Bu teklif kabul edilirse ENAG, enflasyonun gerçek oranlarını ve rakamlarını açıkladığı için ceza alabilir. Hatta tekziple de TÜİK’in rakamlarını ve oranlarını yayınlaması istenebilir. AKP, muhalif ve gerçekleri yazan ve anlatan gazetelerin susmalarına bile razı değil. Sarayın yalanlarını gerçekmiş gibi vermelerini talep ediyor. Bu kanun teklifi bir karartma yasasıdır” şeklinde konuştu.
“Yerel basın yok edilmek isteniyor”
Bu teklifle, zaten çok zor şartlarda yaşama savaşı veren yerel basına da darbe vurulduğunun altını çizen Antmen, şöyle devam etti: “Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları ve reklamları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacaktır. Bu yasa Anayasa’ya; haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkında tamamen aykırıdır. Burada sadece gazetecilere, gazetelere değil; halkın da haklarına karartma getirilmekte, darbe vurulmaktadır. Bu sorun sadece gazetecileri ilgilendirmiyor; sömürülen, şiddet ve baskı gören, kaynakları yağmalanan halkımızın da problemidir. Ben buradan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum; kalan özgür medyaya sahip çıkmak kendinize ve çocuklarınıza sahip çıkmak demektir.”