MERSİN – Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerinden Mehmet Demirçelik, vergi denetim elemanlarınca kanuna ve usule aykırı tanzim edilen raporla; çalışma hürriyetinin gasp edildiğini vurguladı.
“Vergi Denetimleri Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı” T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Nicancı, VDK Mevzuat Şube Müdürlüğü Daire Başkanı Halime Eda Kaçar, ve VDK Adana Grup Başkanı Musa Ünal ile Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası üyeleri 9 Şubat Çarşamba Günü Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yunus Üstün Toplantı Salonu’nda bir araya gelerek, bilgi alışverişinde bulundu. Toplantıda sorunlarını dile getiren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerden biri olan Mehmet Demirçelik, 1989’dan beri bu işi icra ettiğini, 2003’ten beri ruhsatlı olarak çalıştığını anlattı.
Vergi Denetimleri’ne dair yönetmeliklere değinen Demirçelik, “Vergi denetim elemanları Vergi mükellefi ile maliye arasında köprü görevi gören biz meslek mensuplarını düşman kuvveti olarak görmektedirler. Altını çiziyorum vergi denetim elemanlarının bazılarının herkesi aynı kefeye koymuyorum” dedi. Devlete 1 Lira bile ödemek istemeyen mükelleflerin olduğunu aktaran Demirçelik, devletin çıkarlarını ve vergi mükellefinin haklarını korumak adına iki arada bir derede kalınan bir ortamda düşman kuvveti olarak görülmelerine tepki göstererek, “Vergi denetim elemanlarının kastın varlığına, somut delillerin net olarak ve açıkça ortaya koymadan ve hatta altını çiziyorum; defter ve belge ibraz edilmeden Vergi Usul Kanunu’nun 227’nci Maddesi müessesinin işleme koyarak ve hatta iştirakla suçlanarak, hep mali müşavirler mağdur edilmektedir. Yemin mali müşavir gibi aynı kefeye konularak, cezalandırılıyoruz” dedi.
“Biz burada ne yapacağız? Çalışmayalım mı?” diyen soran Demirçelik, vergi denetim elemanın tutulduğu kanuna aykırı raporla; çalışma hürriyetinin gasp edildiğini vurguladı. “Mükellefler ile Maliye arasında bir köprü vazifesi gören biz meslek mensupları vergi denetim elemanlarınızca birer düşman kuvveti olarak görülmekteyiz” diyen Demirçelik, yaşadıkları hukuksuzluğu şu sözlerle anlattılar: “Kastın varlığı araştırılmadan ve somut deliller ortaya konulmadan defter ve belgeler ibraz edilmediği durumlarda yapılan tarhiyata dayalı incelemelerde standartları tartma ölçme biçme ve değerlendirme ve denetim yetkimiz olmayan biz meslek mensuplarından adeta birer bilirkişi veya hafiye olmamız beklenmektedir.
Bu doğrultuda yapılan incelemeler sonucunda altını çizerek söylüyorum özellikle defter ve belgeler ibraz edilmediği tarhiyata dayalı yapılan incelemeler sonucunda dayanağı defter ve belgeler olan VUK 227 md müessesi çalıştırılıp ve hatta iştirak hükümleri uygulanıp kastın varlığı ve somut deliller açıkca ortaya konulmadan biz meslek mensuplarını yeminli mali müşavir mişiz gibi cezalandırmaya kalkıyorlar. Bunun sonucunda serbest meslek erbabı olan şahsımı komik bir şekilde tacir olarak nitelendiren mükellef haklarını korumakta aciz kalan İstiklal Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından hakkımda yargı kararı kesinleşmeden ve mükellefiyetim terkin olmadıgı halde VUK 153/a maddesi hükümleri tatbik ederek tarafımdan trajikomik 700.000 tl teminat ve sözkonusu mükellefin tüm borçların ödenmesini isteyerek anayasal çalışma hürriyetimi gasp etmiştir. Vuk 227. Maddenin asıl anlatmak istediği ne oldugunu anlamayan kastın varlıgını ve somut delilleri açıkça ortaya koyamayan denetim elemanlarınız mevcuttur. Buda sadece biz meslek mensuplarına zarar vermeyip ayrıca kurumun itibarını zedelemektedir Bu konularda iyileştirme yönünde yapılan çalışmalarınız var mıdır?”