BES üyeleri, 3600 ek gösterge düzenlemesinin tüm kamu çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattığını söyleyerek, “Adil bir ek gösterge yapılsın” çağrısında bulundu.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi üyeleri, derinleşen ekonomik kriz karşısında eriyen maaşlarıyla geçinemediklerini dile getirerek, 3600 ek gösterge düzenlemesine büro emekçilerinin de dahil edilmesi talebiyle eylem gerçekleştirdi. Maliye Hizmet Binası önünde bir araya gelen büro emekçileri, “Mutlu azınlık değil, biz çoğunluktayız” ve “İnsanca yaşayacak ücret için ek zam istiyoruz” pankartları ile “Eşit işe eşit ücret”, “Ek zam istiyoruz” dövizleri açarak, “Susma sustukça yeni zamlar gelecek” ve “Sermayeye değil emekçiye bütçe” sloganları attı.
“Ülke hisselere bölünerek satılıyor”
Eylemde konuşan BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, kamu emekçilerinin 30 yılı aşkındır hakları için mücadele ettiklerini söyleyerek, “Mücadele tarihimizde taleplerimizi görmeyen, gereğini yapmayan siyasi partilerin seçim barajlarının altında kaldığı, siyaset sahnesinden silindiklerini de hep birlikte gördük. 20 yıldır tek başına hükmet olan AKP’de benzer bir sona doğru adım adım gidiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber Türkiye’yi A.Ş gibi yönetilmeye ve ülke hisselere bölünerek satılmaya başlandı. Para eden ne varsa haraç mezat satıldığı, kur korumalı mevduatlarla, emekçilerin ödediği vergiler servet sahiplerine aktarıldığı bir sisteme geçildi” dedi.
“TÜİK’e yönetici dayanmıyor”
Emekli maaşlarının asgari ücretin, asgari ücretinde açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının üzerinde maaş ve ücretlerin ayrıcalıklı hale geldiği Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin dediği gibi dar gelirliler hariç herkesin kar ettiği bir dönemden geçildiğini söyleyen Doğan, “Bu kör bakış açısı yüzünden ekonomik veriler yönünden Cumhuriyet tarihinin en kötü yılını yaşadığımız bir dönemde 2022 yılı için imzalanan yüzde 5+ yüzde 7 maaş zammına imza atan Memur-Sen’in halen yetkili sendika olmasının utancı ile yaşıyoruz. AKP, Memur Sen ortaklığı ile kamu emekçileri yoksullaşmaya devam ederken, bu işleyişin aparattı olan TÜİK’e yönetici dayanmıyor” ifadelerini kulandı.
“Kamu çalışanları hayal kırıklığına uğradı”
Altı ay ya da bir yıl sonra gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları üzerinden verilen enflasyon farklarını zam diye sunulmasının değil, enflasyondan kaynaklı kayıplarının bir sonraki ay karşılanmasının gerekli olduğunu vurgulayan Doğan, “Emekçiler olarak bizler de enflasyon korumalı maaş istiyoruz. 3600 ek gösterge düzenlemesiyle kapsam içinde olan dört meslek grubu dahil bütün kamu çalışanları yine ve yeniden hayal kırıklığına uğratılmıştır. Biz büro emekçileri bu hayal kırıklığı yaratan düzenlemede bile kapsam dışı bırakılmanın öfkesini bir kat daha fazla hissetmekteyiz” diye konuştu.
“Kira ve kreş yardımı istiyoruz”
Adil bir ek gösterge talebinin, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu ortaya çıkmış bir talep olduğunu söyleyen Doğan, “Kamuda adil bir ek gösterge düzenlenmesin yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge alınarak bütün kamu emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalıdır. Emekçilerin işe gitmek için katlandığı maliyetlerin başında gelen ulaşım ve öğlen yemeği giderlerinin payı oransal olarak giderek artıyor, metropollerde ve turistik il ve ilçelerde konut kiraları neredeyse maaş tutarına yaklaşmış durumda, çalışan anne ve babaların çocukları için kreşlerin yanından bile geçemiyor. Acil olarak servis ve ücretsiz yemek, kira ve kreş yardımı istiyoruz!” ifadelerini kullandı.
“Biz üretmezsek hayat durur”
Sorunların nihai çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkıyla ilgili bir yasal düzenleme ile mümkün olacağını bildiklerinin altını çizen Doğan, şöyle devam etti: “Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati’nin dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın karşılanmasını istiyoruz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da biliriz yaralarımızı sarmayı da. Biz üretmezsek hayat durur.”