Mersin’de iş bırakma eylemlerini sürdüren hekimler, seslerini duyurmak için bir araya gelerek, “Hekimlik mesleği erozyona uğratıldı” dedi.
Sağlık çalışanlarının Türkiye genelinde daha önce dile getirdikleri taleplerin karşılanmaması gerekçesiyle başlattıkları grev devam ediyor. Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, (Hekim Birliği) 17-18 Mayıs’ta gerçekleştirdikleri iş bırakma eylemlerini dün de devam ettirdi. Eylemle ilgili Toros Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen Hekim Birliği Sendikası üyeleri, “Hekimler birlik oldu” pankartı ve “Hakkınız ödenmez dediniz, ödemediniz”, “Özlük haklarımızı alacağız” dövizleri açarak, “Direne direne kazanacağız” ve “Hekimsiz sağlık olmaz” sloganları attı. Eylemde, hekimler adına hastane temsilcileri Zafer Yıldırım ve Müne Köybaşı Usta açıklama yaptı. Usta ve Yıldırım tarafından yapılan açıklamada, uzun süredir hekimlik mesleğinin yavaşça sadece hekimlerin hissedebileceği şekilde erozyona uğratıldığı söylenerek, “Performans sistemi, gelir adaletsizliğinin ve hekimlerin iş barışının bozulmasının adı oldu. Hastalarımızın en meşru hakkı olan doğru teşhis ve tedavi şansı MHRS’de 5 dakikada muayene uygulaması yapılarak ellerinden alındı. Suçsuz olduğumuz halde malpraktisten ceza yağdı. Hakarete uğradık, dövüldük ve hatta öldürüldük umursanmadı. İşte bu yüzden Hekim Birliği Sendikası olarak diğer hekim sendikalarıyla birlikte yüzde 90 katılımlı iş bırakma eylemleri yaptık fakat duyan olmadı. Sesimiz duyulana, taleplerimizin hem hekim hakkı hem hasta sağlığı için yapıldığını anlatana kadar da eylem yapmaya devam edeceğiz. Çığlığımıza kulak verin ve yarın ki eylemlerimizi duyurun. Çok geç olmadan sesimize ses olun!” denildi.
“Hoyratlığa son verilmeli”
15 Haziran” tarihine kadar her hangi bir düzenleme meclisten geçmemiş ise sendikaların çok ciddi bir sınavla karşı karşıya kalacağı belirtilen açıklamada, “Bu pasif basınç etkili olamamışsa o zaman süresiz iş bırakma seçeneğinin de dâhil olduğu yapabileceğimiz en büyük hekim hak mücadelesi veren sendika, dernek, çatı örgütü gruplarla ortaklaşarak etkili ve seri, arada boşluklar olan eylem planlaması, toplu istifa dilekçesi verilmesi gibi konuların düşünüldüğü, bir anketle üyelerin vereceği karar doğrultusunda gerçekçi, sahada karşılığı olan bir eylem planlaması muhakkak yapılmalıdır. Aksi nedir peki?” ifadelerine yer verildi. “15 Haziran kırmızı çizgimiz değil ise nedir?” diye sorulan açıklama, şöyle devam etti: “Uygun görülen ve ne zaman olduğunu bilmediğimiz tarihi beklemek anlayışıyla hareket eden sarı sendikalar gibi mi olalım? Hekim haklarını alabilmek adına samimi duygularla çıkılan bu yolda, ilk etapta ön almaya çalışılan Bakanlığa ve sahaya 15 Haziran tarihinde yapılmayacak düzenlemenin hekimlerde ki hak kaybını ve oluşacak duygusal travmaya dikkat çekme ve bu gidişata dur demeye çalışan bu söylem herkesçe sahiplenmeli ve mümkün oldukça güçlü sesle dillendirilmelidir. Amaç bu zamana kadar uygulanan hoyratlığa bir son verilmesi ve bu güne kadar yapılan eylemsellikler ile sonuç alınabildiğinin görülmesidir. Bütün üyelerin konuya bu bilinçle yaklaşması en büyük temennimizdir.”