Mersin Kadın Platformu, Diyarbakır’da en az 24 kadının 8 Mart ve 25 Kasım eylem ve etkinlikleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Kadın mücadelesi engellenemez” dedi.
Mersin Kadın Platformu, Diyarbakır’da Roza Kadın Derneği, TJA, HDP ve KESK Amed Kadın Meclisi aktivistlerinin de aralarında bulunduğu en az 24 kadının 25 Kasım ve 8 Mart’a yönelik eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştiren platform bileşenleri “Kadın mücadelesi engellenemez” mesajı verdi.
“Her sabah bir hak ihlali ve gözaltı ile uyanıyoruz”
Platform adına açıklama yapan Çiğdem Göksoy, “Türkiye’de her sabah bir kadın katliamı , istismar, bir hak ihlali ve gözaltı baskınıyla güne başlıyoruz. Bu sabah da Diyarbakır’da Roza Kadın Derneği, TJA, HDP ve KESK Amed Kadın Meclisi aktivistlerinin de aralarında bulunduğu en az 24 kadın gözaltına alındı. Dosyada ‘kısıtlılık kararı’ olduğu söylenerek bilgi verilmemişse de başta 25 Kasım ve 8 Mart olmak üzere kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine yönelik eylem ve etkinliklerin gerekçe yapıldığı tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Gözaltının zamanı tesadüf değil”
Kadınların her gün sosyal, ekonomik ve toplumsal alanlarda erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalırken, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, iktidarın kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, yaşananlara karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti kalıcı hale getirerek kadına yönelik şiddeti cesaretlendirdiğini söyleyen Göksoy, “Gözaltı zamanlamasının 8 Mart sonrasına, Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf değildir. Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir. Gözaltına alınanların tamamının adresleri belli olup çağrılma durumunda ifade verecek kişilerdir. Ancak iktidar gözaltı ve tutuklamalar yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır” şeklinde konuştu.
“Haklarımızı mücadeleyi büyüterek kazanacağız”
Kadınların hakları olanı ancak sokaklarda, evde, işte, okulda gerektiğinde de cezaevinde, kısacası yaşadıkları her yerde mücadeleyi büyüterek kazanacaklarının bilincinde olduklarını dile getiren Göksoy, “Erk zihniyetin üzerimizde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmekte olduğunu biliyoruz. Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız. Bedeli ne olursa olsun kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır” dedi.
“Erkek devlet baskısına baş eğmeyeceğiz”
“İktidarı ve kendini anayasanın, yasaların üzerinde gören yetkililerini bir kez daha uyarıyoruz” diyen Göksoy, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran, anayasayı hiçe sayan uygulamalara son verin. Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Her alanda kadın mücadelesi ile kazandığımız hak ve özgürlüklerimizi kullanmaya ve kadın dayanışmasını erkek ve erkek-devlet tahakküm ve baskısını bitirinceye kadar büyüteceğiz. Diyarbakır’da hukuksuzca gözaltına alınan arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Kadın mücadelesi erkek ve erkek-devlet baskısına baş eğmeyecek, her alanda dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz.”
