Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır sağlık çalışanların yönelik TBMM’de görüşülen kanun teklifinin beklentileri karşılamadığını belirterek, “Aylardır beklememize ve taleplerimizi en yüksek sesle dile getirmemize rağmen aklımızla dalga geçen bu zayıf düzenlemeyi kabul etmiyoruz” dedi.
Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda başlandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, kanun teklifinin beklentileri karşılamadığını belirterek “Aralık ayında TBMM’de geri çekilen düzenlemeden bile daha geride olan yeni yasa teklifi kabul edilebilir değildir” dedi.
“Etkili olmayacak”
Altı aydır merakla beklenen düzenlemenin, hekimler ve sağlık çalışanlarında büyük ölçüde hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Nesanır, “Yetersiz de olsa olumlu ancak kapsayıcı değil diyerek eleştirdiğimiz 2021 yılının aralık ayındaki düzenlemeye göre birçok açıdan daha geride bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Üstelik, aralık ayındaki düzenlemede ödemeler sabit ek ödeme üzerinden artarken; mevcut yasa teklifinde ödemeler daha güvencesiz olan performans ve sözleşmeli çalışma üzerinden artırılmakta; mesai dışı çalışma teşvik edilmektedir. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun emekliliğe yansıyan tek ödeme isteğine rağmen performansa dayalı ek ödeme ısrarı halen devam etmektedir. Sabit ek ödemenin genel bütçeden karşılanmasıyla birlikte mahsuplaşma olacağı için performans ek ödeme artışı birçok sağlık kurumunda etkili olamayacaktır” diye konuştu.
“Hasarı gidermeye dönük bir tutum yok”
Yapılan değişiklikte tıbbi işlemin Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmesine dönük bir değişiklik yapılmadığını aktaran Nesanır, “Kaldı ki performansa dayalı ek ödeme sisteminin sağlık hizmetine ve sağlık sistemine verdiği zarar açık olmasına karşın bu hasarı gidermeye yönelen bir tutum da yoktur. Aile hekimlerinin özlük haklarıyla ilgili herhangi bir düzenleme içermeyen yeni yasa teklifinde; eğitim aile sağlığı merkezi ve eğitim aile hekimliği birimlerinde görev yapan öğretim üyeleri ile öğretim görevlilerine kendi kurumlarından da ödeme yapılabilmesine yönelik değişiklik yapıldı. Bunun dışında; 1219 sayılı kanunun geçici 9. maddesindeki sözleşmeli aile hekimlerinin tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına göre, merkezi yerleştirmeye tabi olmaksızın, Tıpta Uzmanlık Kurulu’nca belirlenen esaslar çerçevesinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi yapabilmelerine olanak veren geçici hükmün süresi 1 Ocak 2020 tarihinde dolmuştu. Yeni düzenlemeyle uygulamanın 1 Ocak 2019 tarihine kadar uzatılması amaçlandı” ifadelerini kullandı.
“sağlık çalışanları geçinmekte zorlanacak”
Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi (SAHU) ile mevcut pratisyen aile hekimlerinin eğitimlerine katkı sağlansa da standart aile hekimliği uzmanlık eğitimi alan hekimlerle aralarında eğitim birimine yerleşmedeki TUS başarısı, alınan ücret, eğitim bitişinde uzman olarak atamanın yapıldığı yer gibi konularda adaletsizliklerin olduğunu söyleyen Nesanır, “Sonuç olarak; yaşanılan ekonomik kriz nedeniyle geçinemeyen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının emekliliğe yansıyan ücret artışı, sağlıklı çalışma şartları talepleri yine sonuçsuz bırakılmıştır. Önümüzdeki dönemde de sağlık çalışanlarının geçinmekte çok zorlanacakları ortadadır” dedi.
“Eylemlere devam edeceğiz”
Hekimlerdeki en düşük ücretin yoksulluk sınırının en az iki katı olmasını, 7200 ek göstergeyi, tüm çalışan ve emekli sağlık çalışanlarına insanca yaşayacakları maaş verilmesini aylardır talep ettiklerini hatırlatan Nesanır, “Ancak mevcut yasa teklifinden de görülmektedir ki hekimlerdeki en düşük aylık; temmuzda ücretlerimize yansıyacak enflasyon farkına rağmen, yine yoksulluk sınırının altında kalacaktır. Aylardır beklememize ve taleplerimizi en yüksek sesle dile getirmemize rağmen aklımızla dalga geçen bu zayıf düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Hakkımız olanı alana kadar eylemlerimize devam edeceğimizi duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.