Mersin Tabip Odası’nın yeni yönetimi belirlendi. Yeni Oda Başkanı ise Nasır Nesanır oldu.
Mersin Tabip Odası’nın yeni yönetim kurulu geçtiğimiz hafta sonu yapılan Genel Kurul ile belirlendi. Oda başkanlığına Nasır Nesanır gelirken, Genel Sekreter Reyhangül Baloğlu, Sayman Selçuk Fidan, Veznedar Pervin Çeliker, yönetim kurulu üyeleri ise Olgu Hallıoğlu, Birsel Tutuş ve Özlem Karaarslan Cengiz oldu. Yeni yönetim tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının 10 acil talebine dikkat çekildi. Seçimi Çağdaş Hekimler Grubu’nun kazandığı belirtilen açıklamada, “Önümüzdeki iki yıllık dönem, geçmiş otuz yılın birikim ve kazanımlarını göz ardı etmeden yapacaklarımızla daha da etkin bir mücadele süreci olacaktır. “Bu dönemde üzüntü ve öfkemizi umuda dönüştürmek için daha çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Sağlık alanının politik ve ekolojik bir alan olduğunu unutmadan hekimlerin yaşama, çalışma ve ekonomik koşullarının düzeltilmesi amacıyla aşağıdaki 10 acil talebimizin gerçekleşmesi için demokratik yollardan her türlü hak mücadelesine gireceğiz” denildi.
“Kalem kalem ücretlendirmeye son verilmeli”
Sağlık sisteminin temelini koruyucu sağlık hizmetlerinin oluşturulması gerektiği belirtilen açıklamada, “Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, hastalık değil, hastalanmama üzerine kurulu politikalara öncelik verilmelidir. Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir. Beş dakikada sağlık olmaz. Hekimlerin hastalarına yeterli süre ayırmalarını sağlayacak uygun çalışma koşulları sağlanmalı; nüfus başına hekim ve sağlık çalışanı sayısı nitelikli sağlık hizmeti için gerekli ve yeterli düzeye getirilmelidir. Şehir-şirket hastaneleri politikasından vazgeçilmelidir. Geleceğimizi ipotek altına alan şirketleşmiş hastanelerden vazgeçilmelidir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri bilime ve toplum sağlığına uygun yapılandırılmış kamu ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır. Sağlığa ayrılan bütçe artırılmalıdır. Sağlık herkes için parasız olmalı, hekimler emeğinin karşılığını almalıdır. Katkı payları adı altında kalem kalem ücretlendirmeye derhal son verilmelidir. Hekimlerin gelirleri, emeğinin karşılığı, insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olarak sağlanmalı, 7200 ek gösterge uygulanmalıdır” ifadeleri yer aldı.
“Meslek hastalığı yasası çıkarılmalı”
Etkili bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması gerektiğine dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti: “Çalışma alanları şiddetten arındırılmalı, uygulamada da güvenli hale getirilmelidir. Meslek hastalığı yasası ön koşulsuz çıkarılmalı, tüm sağlık çalışanlarına, pandemi süresince çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalıdır. Sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlarda hastaların kayıpları kamu tarafından üstlenilmeli; ödenecek tazminatlar, hekim ve sağlık çalışanlarına yansıtılmadan ve vakit kaybedilmeksizin karşılanmalıdır. Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği, mobbing, KHK, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi baskıcı uygulamalardan vazgeçilmelidir. Tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi alanın uzmanları ve meslek örgütünün önerileri ile nitelikli, uluslararası standartlara uygun hale getirilmeli. Çok sayıda tip fakültesi açılması ve kontenjanların sürekli artırılmasından vazgeçilerek nicelik değil nitelik esas alınmalıdır. Başta hekimlerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, hekim örgütlerini hedef göstermekten vazgeçilmelidir.”
