Gamze ŞİMŞEK – MERSİN MERCEK / Özel eğitim sektöründe yaşanan sorunlara ve hak gasplarına karşı mücadele eden öğretmenler, 30 Ağustos’ta Ankara’da bir araya gelerek ses yükseltecek.
Özel sektör öğretmenleri, düşük ücretlerle, yoğun mesai, mobbing ile uğraşırken gittikçe derinleşen ekonomik kriz ile artık geçinemiyor. Güvencesiz çalıştırılmaya mahkum edilen öğretmenler sorunlarını dile getirmek için alanlara iniyor.
Türkiye’deki öğretmen atamalarının yetersizliğiyle özel okullar ve kurs merkezlerinde kısa süreli sözleşmelerle, esnek çalışma saatleri, asgari ücretin altındaki düşük ücretler ve mobbingle güvencesiz çalıştırılmaya mahkum edilen öğretmenler, derinleşen ekonomik kriz karşısında ayakta durmakta zorlanıyor. Sektörde yaşanan sorunlara ve hak gasplarına karşı mücadele eden öğretmenler, 30 Ağustos’ta Ankara’da bir araya gelerek ses yükseltecek.
Konuyla ilgili açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Mersin İl Temsilciliği üyesi Ceren İnan, “Her mesleğin kendi özelinde, alanında sorunları, çıkmazları, sömürüye alet edilme yolları mevcut bunu biliyoruz. Sistemin kendi krizleri içerisinde tüm dünyada var olan işçileştirme dalgası yıllardır devam ediyor. Öğretmenlik de bunlardan azade bir meslek dalı değil. Eğitimciliğin her alanında kamu ya da özel fark etmeksizin bu mesleği hakkıyla yapmak isteyen insanların karşısına bin bir tane zorluk çıkıyor. Ancak özel sektör öğretmenleri bunların arasında bu zorlukları ve dayatılan düzeni en yoğun hisseden kesimlerden bir tanesi. Öğretmen olarak her birimiz eğitimciliğin ilkeleriyle mesleğimizi hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Ancak ülkenin geldiği bu durumda artık ayakta kalmakta zorlanıyoruz” dedi.
“ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ ONLARCA SORUNLA BAŞ EDİYOR”
Özel sektör öğretmenlerinin düşük ücretler, mobbing, uzun ders saatleri, hakkı olan izin ve tatillerden faydalanamama, taban maaş uygulamasının olmaması gibi onlarca problemle aynı anda baş etmeye çalıştığına ve hayat pahalılığı karşısında geçinmekte zorlandıklarına dikkat çeken İnan, “Kurumunda çalışan öğretmenlerine tabiri caiz ise kölesi gibi davranan ve yerini bulduğunda ‘bu paraya çalışacak onlarca senin gibi bulurum, mecbursun’ sözlerini sarf edebilen sermaye sahiplerinin karşısında Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adeta bir savunma ve mücadele hattı kuruyor. Yıl boyunca hak ihlallerinin kol gezdiği birçok kurum ve özel okul hakkında mücadele yürütüp öğretmen arkadaşlarımıza bu düzen karşısında yalnız değilsin ve senin sayende biz de yalnız kalmıyoruz mesajını vermeye çalıştık. Tatil ve izin haklarını vermeyen, pandemi sürecini doğru işletmeyen, rapor hakkı üzerinde dayatmalar yapan, maaş uygulamalarında öğretmenlere köle muamelesi yapan birçok kurumla mücadele yürüttük” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM ŞİRKETLEŞTİRİLDİ”
Sadece özel sektör değil, tüm öğretmenlerin yaşadıkları sorunların sorumlusu ve aslında denetçisi olması gereken milli eğitim sisteminin öğretmenleri en başta bu düzene mecbur bırakan hatta bu düzen içinden asla çıkmamasını sağlayan asıl mekanizma olduğunu öne süren İnan, “Türkiye’de yıllardır her alan egemen sınıfların elinde sermayeyi odak alır halde şirketleştirilirken eğitim bunların en yakıcı alanlarından biri haline geldi. Sınav sistemleri, eğitim koşulları, müfredatlar konusunda hali hazırda epeyce kendini belli eden bu sistem öğretmenleri sermaye odaklarının sömürü oyuncağı haline getirmekten hiç çekinmedi. En basit haliyle temel haklarımızı talep ettiğimiz, kamu çalışanlarıyla eşit özlük haklarını istediğimiz, mobbingin, cinsiyetçiliğin, homofobinin olmadığı bir sistem istiyoruz dediğimiz bir durum aslında bu” şeklinde konuştu.
“KPSS SKANDALI HAK İHLALLERİNİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ”
Son KPSS skandalı sonrası öğretmenlerin henüz mesleğe adım atarken dahi yaşadığı eşitsizlik ve hak ihlallerinin kendini bir kez daha gösterdiğini vurgulayan İnan, tüm öğretmenleri 30 Ağustos’ta mücadeleye destek vermeye çağırarak, şöyle devam etti: “30 Ağustos’ta Ankara’da olacağız çağrımız tüm bu hak mücadelelerini en yüksek perdeden duyurmak, mücadelemizi büyütmek ve en tabii olan haklarımızı elde etme yolunda önemli eşiklerden bir tanesi. Eğitim sistemini bu denli özelleştiren, sermayeye ve kişisel çıkarlara oyuncak eden, öğretmenleri sömürmenin yollarını kendilerine yöntem edinen, siz kölesiniz diyen bu düzene karşı birlikte güçlüyüz diyoruz. Patronların ve onların sırtını sıvazlayanların karşısında örgütlü gücümüzle varız. Tüm meslektaşlarımızı 30 Ağustos’ta bu sese destek olmaya omuz vermeye çağırıyoruz. Bu çarkları bozmak, bize dayatılanlar karşısında durmak bizim görevimiz. Birlikte mücadele ediyorsak elbet birlikte kazanacağız.”