Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Zilan Katliamı’nın yıldönümünde 13 Temmuz’un katliamda hayatını kaybedenleri anma ve yas günü ilan edilmesi için Meclis’e kanun teklifi verdi. Milletvekili Bozan, gerekçesinde “Katliamların yaşanmaması için hatırlanıp yüzleşilmesi şarttır. Böyle bir anma ve yas günü ilan edilerek; benzeri katliam girişimlerinin önüne geçmek için ciddi bir yüzleşmeyle toplumsal farkındalığın yaratılması amaçlanmaktadır” ifaderine yer verdi.
Milletvekili Ali Bozan Kanun gerekçesinde, 13 Temmuz 1930 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde yaşanan Zilan Katliamı’nın tarihin en büyük trajedilerinden biri olduğunu belirterek, 1926 yılında Ağrı ve çevresinde başlayan isyanlar şiddetle bastırılırken Erciş’te isyana katılıp katılmadığına bakılmadan çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek on binlerce Kürt’ün katledildiğini anımsattı.
Gerekçenin devamında da şu ifadeler kullanıldı:
“Zilan bölgesinde Hasanabdal, Doluca, Şahbazar, Doğanci, Tendurek, Çakırbey, Yılanlık, Harhus, Babazeng, Kömür, Şor, Şorik, Mürşit, Mescitli, Karakilis, Kündük, Zorava, Aryutin, Hallacköy, Koşköprü, Kuruçem, Mülk, Yekmal, Kilise, Gosk, Aşağı Partaş, Yukarı Partaş, Binesi, Bunizi, Pelexlu, Kerx, Sögütlü, Mığare, Kardoğan, Kelle, Hostekar, Suvarköy, Kızılkilise, Ziyaret, Hiraşen, Komik, Şeytanava, Birhan ve Yukarı Koşköprü köyleriyle birlikte toplam 44 köy ateşe verilmiştir.
Zilan Deresi’nde binlerce sivil yurttaşın makineli silahlarla taranıp katledildiği, kurtulanların yerlerinden zorla sürgün edildiği, malvarlıklarına el konulduğu ve cenazelerin altında saklanmak suretiyle hayatta kalanların yıllarca kaçak yaşadığı gerçeği bugün de canlı tanıklarca anlatılmaktadır. Katliamda ölenlerin sayısı 15 bin olarak gösterilse de farklı kaynaklar gerçek sayının 40 binden fazla olduğunu iddia etmektedir. Cumhuriyet gazetesi 16 Temmuz 1930 sayısında operasyonu ‘Zilan harekâtında imha edilenlerin miktarı 15 binden fazladır. Yalnız bir müfreze önünde düşüp ölenler bin kişi olarak tahmin ediliyor. Zilan Deresi’nden sıvışan 5 şaki de teslim olmuştur. Buradaki harp pek müthiş bir tarzda cereyan etmiş, Zilan deresi lepalep cesetle dolmuştu.’ sözleriyle vermiştir.
Onlarca yıl yasak bölge ilan edilen Zilan’da bugün de acılar halen tazeliğini korumaktadır. Katliamın dehşeti hâlâ nesilden nesile aktarılmakta ve yeni nesiller bu trajedinin hikayeleriyle büyümektedir. Türkiye’de toplumsal barışın kalıcı olarak sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve böyle olası katliamların yaşanmaması için hatırlanıp yüzleşilmesi şarttır. Böyle bir anma ve yas günü ilan edilerek; benzeri katliam girişimlerinin önüne geçmek için ciddi bir yüzleşmeyle toplumsal farkındalığın yaratılması amaçlanmaktadır”.