Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, KHK’lar ile ihraç edilen kamu emekçileri için her hafta cumartesi günü düzenlediği basın açıklamasını, üniversite sınavı nedeniyle bugün gerçekleştirdi. Özgür Çocuk Park’ta bir araya gelen KESK üyeleri, açıklama yaptı. “Haksız hukuksuz işten atılan KESK üyeleri işlerine iade edilsin” ve “KHK’ler gidecek biz kalacağız” pankartlarının açıldığı açıklamada, “KHK’lar gidecek biz kalacağız” sloganı atıldı.
KESK adına açıklama yapan Tarım Orkam Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, AKP hükümetinin OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge, bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldı ve ihraç ettiğini söyledi. KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildiğini hatırlatan Özden, “İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu ve OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunu görevlendirdi. OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4 bin 239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur. Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala binden fazla dosyayı karara bağlamamıştır” dedi.
“Mücadelemizi devam ettireceğiz”
İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele haklarını sonuna kadar kullanacaklarını vurgulayan Özden, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.