Mersin Kadın Platformu bu hafta İstanbul Sözleşmesi ile ilgili başlatmış oldukları nöbet eyleminin 5. gerçekleştirdi. Özgecan Aslan Meydanında “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” demek için bir araya gelen kadınlar,1 Mayıs’a doğru giderken kadınların ev içi emeğinin görünür kılınması ve eşit işe eşit ücret talebinde bulundular.
Mersin Kadın Platformu, nöbet eylemde yapılan basın açıklamasında kadınların emeklerinin yüzyıllardır yok sayılıp sömürüldüğünü ifade etti.
Platform adına açıklama metnini okuyan Platform üyesi Özge Göncü, pandemiyle birlikte kadınlara yüklenen sorumlulukların arttığını dile getirdi. Göncü, “Dünyanın bakım emeğini, çocuk ve yaşlıların, evin idamesini kadınlara yüzyıllardır yıktığınız yetmiyormuş gibi bir de pandemide daha da artan ev içi emek ve şiddete karşın hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ev içi, ev dışı, sokakta, ofiste, çarkta, plazada, okulda, hastanede, mecliste: dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim fark etmeksizin eşit bir dünya için kolları sıvayıp sorumluluk alma vakti: eşit yurttaşlık eşit çalışma koşulları ve eşit ücretten başlar. Bizler emeğimizin kıymetini biliyor, ona sahip çıkıyoruz. Görünmeyen emeğin sesini yükseltiyor ve tekrar hatırlatıyoruz: kadınlar durursa, dünya durur!” şeklinde konuştu.
“Siz öldürülen kız kardeşlerimizin hesabını verin”
Platform olarak yapmış oldukları eylemlerden dolayı 128 bin tl’yi aşan para cezalarına çarptırıldıklarını da hatırlatarak emniyetin sistematik bir biçimde kadınlara ekonomik şiddet uyguladığını belirten Göncü, “Daha kadınların ve LGBTİ+ ların can güvenliğini sağlayamayan güvenlik birimleri sağlığımızı pek bir düşündükleri için olsa gerek, hıfzıssıhhayı bahane ederek sistematik cezalar kesiyor. 128 bini geçen para cezaları ile kadınların mücadelesini durdurabileceğini düşünüyor. Siz öldürülen kız kardeşlerimizin hesabını verin, yasaları uygulayın, sağlığımızı biz düşünürüz.İstediğiniz kadar para cezası kesin, istediğiniz kadar sorumluluk almayın, istediğiniz kadar emir kulu olmaya ve kafanızı kuma gömmeye devam edin. Biz yine de hayatlarımıza, haklarımıza, bedenlerimize ve birbirimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İkizdere’deki doğa talanına tepki
Rize İkizdere’deki İşkencedere Vadisi’ne yapılmak istenen taş ocağı sebebiyle yapılması istenen doğa katliamına tepki gösteren Göncü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sadece birbirimize değil hayatlarını yok saydığınız tüm kadınlara, istismar ettiğiniz çocuklara, talan ettiğiniz doğaya sahip çıkmaya devam edeceğiz. İkizdere’de kesmeye kalktığınız ağaçlar da biziz, bu talan zihniyetine peşkeş çekmeyip direnen kadınlar da biziz, ölmemek için kendini savunan Melek İpek de biziz. Biz hepimiz birbirimizin çaresiyiz.”