MERSİN – Mersin’deki gazeteciler, meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki göstererek, meslek örgütlerine “örgütlü ve ortak hareket etme” çağrısı yaptı.
Kaynak: MA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gazetecilere yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran’da yapılan ev baskınlarında aralarında 20 gazetecinin de olduğu 21 kişi gözaltına alındı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ve gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz ve Kadir Bayram ev baskınlarında gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında Feynaz Koçuk da Gebze’de gözaltına alındı.
Mersin’deki gazeteciler, gözaltına alınan meslektaşlarının serbest bırakılması çağrısı yaptı.
ÖZGÜR BASIN GELENEĞİ
Pir Haber Ajansı (PİRHA) Mersin muhabiri Diren Keser, iktidarın tüm toplumu baskı altına almaya çalıştığını belirterek, bu baskının ortaya çıkmasını sağlayan özgür basının da hedefte olduğunu kaydetti. Özgür Basın geleneğinin sokaktaki baskıyı görünür kıldığına dikkati çeken Keser, “İktidarın bu baskısını kıran özgür basın. Dünden bugüne iktidarlar baskılardan bir sonuç elde edemedi. Bugün de elde edemeyecek. Özgür Basın 90’lı yıllarda kelle koltukta gazete çıkararak, haber yaparak, ölümü göze alarak, onlarca şehit vererek bu süreci devam ettirdi. Bugün de tutuklamaları işkence ve baskıları göze alarak mücadele etmeye devam ediyor. Dünkü mirasını bugün de devam ettirip, geleceğe taşımaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
MUHALİF GAZETECİLERE ÇAĞRI
İktidarın, mesleğini onurlu bir şekilde sürdüren gazetecileri hedef aldığını ifade eden Keser, “Ama buna karşı hakikati ifade etmeye çalışan gazeteciler mevcut. Nerede hakikat varsa o hakikatin yanında olan Özgür Basın var. Özgür Basın gerçeğin peşinden gider. Önemli olan kendini muhalif olarak tanımlayan gazeteciler ve örgütler; Özgür Basının hakikati sürdürme cesaretinin yanında yer almaları gerekiyor. Gazetecilik mesleğini ayaklar altına alan bu süreçte gazetecilerin yanında yer almamız gerekiyor. Herkes bu hakikatin etrafında birleşmeli” diye konuştu.
‘SES ÇIKARMALIYIZ’
Güney Gazetesi muhabiri Mahmut Sönmez, Özgür Basın’ın yıllardır iktidar baskısıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. İktidarın çıkmaza girdikçe hırçınlaştığını söyleyen Sömez, savaş konseptinin devrede olduğu bir dönemde gerçekleri halka ulaştırmaya çalışan gazetecilerin de baskılardan payını aldığını kaydetti. Sönmez, “Bu baskılar giderek devam edecek. Bu baskı sadece Kürt basınına yönelik değil, muhalif ve ana akım medyaya kadar gidecek. Muhalif bütün kurumlar, partiler ve sendikalar Özgür Basına sahip çıkmalı. Kürt basınıyla başlayan gözaltı ve tutuklamalar diğer muhalif kesimlere de yönelecek. Bu hukuksuzluğa karşı bir araya gelip ses çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
‘ORTAK HAREKET ETMELİYİZ’
Mersin İmece Gazetesi muhabiri Elif Kurttaş, gerçeği ortaya çıkarmaya çalışan gazetecilerin sesinin kısılmak istendiğini ifade etti. Kurttaş, “Diyarbakır’da 20 gazetecinin gözaltına alınması iktidarın ayrıştırıcı politikalarının bir göstergesidir. Doğru, tarafsız ve objektif haber yapan muhabirler, iktidarın çıkarları doğrultusunda hareket etmedikleri için bir takım kılıflarla susturulmaya çalışılmaktadır. Siyasi baskılar asla sonuç vermeyecektir. Tüm bu baskılara karşı basın çalışanları olarak bir araya gelip, örgütlenerek bu süreci aşabiliriz. Parayla satın alınamayacağını, cezaevine gösterilip susturulamayacağını birlik içinde olursak bu mücadeleyi kazanabiliriz. Örgütsüz ve mücadelesiz kalınan baskı kazanılamaz. O yüzden bu süreci ortak hareket ederek aşmalıyız” diye konuştu.
