Mersin’de TMMOB üyeleri Gezi davasında aralarında yönetim kurulu üyeleri mimar Mücella Yapıcı’nın da bulunduğu birçok kişiye verilen ağır hapis cezalarını protesto etmek için adalet nöbeti tutarak “Gezi’ye, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağız” dedi.
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mersin şube üyeleri, Gezi davası kapsamında yönetim kurulu üyeleri mimar Mücella Yapıcı’nın da içinde bulunduğu birçok kişiye verilen hapis cezalarını protesto etmek için Mimarlar Odası Mersin Şubesi önünde adalet nöbeti tuttu. “Karanlık gider gezi kalır, hukuksuz tutuklamalara karşı adalet” pankartının açıldığı nöbette konuşan TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Atar, Türkiye’nin, ekonomiden siyasete kadar her alanda büyük bir kriz içerisinde olduğunu öne sürdü.
“Cezalar hukuku değil”
Krizin sorumlusu olan iktidarın, halkın acil sorunlarına çözüm üretmek yerine toplumsal muhalefeti susturarak başarısızlığının üstünü örtmeye çalıştığını iddia eden Atar, “Son günlerde birbiri ardına yaşanan hezeyanların altında, iktidarın bu çözümsüzlüğünün telaşı yatıyor. Ülke tarihimizin en kitlesel ve uzun süreli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi ve Canan Kaftancıoğlu davalarında birbiri ardına verilen mahkumiyet kararları iktidarın çaresizliğinin dışavurumudur. Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımıza verilen cezalar, hukukun gereği olarak değil, iktidarın toplumsal muhalefeti cezalandırma ve sindirme siyasetinin sonucu olarak verilmiştir” dedi.
“Boyun eğmeyeceğiz”
Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkesin, tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesiz olduğunu belirten Atar, “Siyasi iktidarın arkadaşlarımız nezdinde cezalandırmak istediği Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarıdır. Siyasi iktidarın cezalandırmak istediği, mesleki bilgisini halktan yanan kullanan kamucu mühendis, mimar, şehir plancılarının mücadelesidir; TMMOB ve bağlı odalarının onurlu mücadele geleneğidir. Buradan iktidara sesleniyoruz: hukuku ve yargı organlarını siyasal çıkarlarınız doğrultusunda kullanmaya çalışmayın. Buradan aynı zamanda yargı organlarına ve yargıçlara sesleniyoruz: kararlarınızı iktidarın ihtiyaçlarına göre değil, hukukun evrensel ilkelerine göre verin. Hiç kimsenin bu ülkeye, bu halka bu denli kötülük yapmaya, bu denli acı çektirmeye hakkı yok. Ama bilin ki, iktidar zorbalığına bugüne kadar hiç boyun eğmedik, bundan sonra da asla boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
Gezi Davası’nda ceza alan arkadaşlarını, uğruna bedeller ödedikleri değerlerini kamusal faydayı ve meslektaşlarının haklarını savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Atar, şöyle konuştu: “Gezi Tutsakları bir an önce serbest bırakılmalıdır. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır. Yaşadığımız tüm baskılara rağmen demokrasiye, özgürlüklere, bağımsızlığa, laikliğe ve toplumculuğa olan bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Ülkemizi kasıp kavuran kriz koşullarında meslektaşlarımızın ekonomik, demokratik ve mesleki faydalarının geliştirilmesi için mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz! Türkiye’nin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, Gezi’ye, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağız! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”