MEB’in duyurduğu 20 bin öğretmen atamasının, 600 bine yakın öğretmenin atama beklediği Türkiye’de yeterli olmadığını belirten Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Bu atamalar asla yeterli değil. Binlerce gencin atama beklediği Türkiye’de 20 bin atama insanlarla alay etmektir” dedi.
GAMZE ŞİMŞEK / MERSİN MERCEK – Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 1 Eylül’de yapılacak öğretmen atamasının detaylarını açıklayarak, 20 bin öğretmen ataması yapılacağını duyurmuştu. Yapılacak olan atama, müjde diye duyurulsa da, 600 bine yakın öğretmen adayının atama beklediği Türkiye’de, eğitimcilere göre atama sayısı kimseyi memnun etmeyecek. Konuyla ilgili Tanık Haber’e konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Mersin Şube Başkanı (Eğitim-Sen) Mahmut Sümbül, sözleşmeli öğretmen atamalarına artık son verilmesi, kadrolu öğretmen atamalarının sayısının ise artması gerektiğini belirtti.
“ÖĞRETMEN AÇIĞI SAYISI 140 BİN”
Öğretmen atamalarında ciddi bir politikasızlığın olduğunu, bunlardan ilkinin öğretmeni sözleşmeli olarak atamak olduğunu söyleyen Sümbül, öğretmenlik mesleğinin bir uzmanlık gerektiğini ve maddi açıdan da güvenceli bir sistem içerisinde olursa verimin artacağını belirtti. Sümbül, “Öğretmen sınıfa girdiği zaman, ekonomik anlamda, iş güvencesi açısından her anlamda rahat olmalı, kendini geliştirebilecek ekonomik olarak iyi bir ücret alabilmeli ki öğrencilere yararlı olabilsin. Şimdi bunların tümü bir kenarda dursun. Yaklaşık 600 bine yakın gencimiz atama beklerken, sizin 20 bin öğretmen ataması yapmanız kimi memnun edecek? Bu öğretmen atamaları asla yeterli değil. Bir diğeri ise Milli Eğitimi denetleyen kurumların raporlarında öğretmen açığı sayısının 140 bin olduğu kayıt altına alındı. Atanacak olan öğretmen sayısı ise 20 bin gerçekten insanlarla alay eder gibi bir sayı” dedi.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMEN ATAMALARI RAHATLATMIYOR”
Öğretmen atamalarını en düşük seviyede, ücretli öğretmen atamalarının sayısının ise geçen yıl ile beraber 90 bininin üzerinde olduğunu fakat bu öğretmenlerin maddi açıdan yetersiz maaş aldığını söyleyen Sümbül, “Sözde kısmi rahatlama adı altında, göz boyanarak insanlar kandırılıyor. Maalesef ki bu öğretmenler asgari ücretin yarısı kadar maaş alıyor. Şimdi şunu sormak lazım, Bir öğretmen eğer yeterli ise ve ihtiyaç varsa neden ücretli olarak çalıştırılıyor. Eğer yetersizse siz bu insanı neden sınıfa alıyorsunuz, madem sizce sınavı geçememiş sözde başarılı olamamış bir öğretmense o öğretmenin pedagojik bilgisinde eksik varsa ki onlara göre formasyonda eksik var. Biz bunu kabul etmiyoruz, her meslektaşlarımız değerlidir. Neden ücretli olarak çalıştırıyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİĞE SON VERİLSİN”
Öğretmenleri kadrolu olarak değil de sözleşmeli almalarının sebebini idarecilerin ve Milli Eğitim sisteminin kendi istedikleri doğrultuda, sesi çıkmayan biat eden, sorgulamayan örgütsüz ve idarecinin her söylediğini yapan öğretmen tipi yetiştirmek istemesi olduğunu öne süren Sümbül, oysa öğretmenin özgür düşünceli, ne düşündüğünü ifade edebilen, öğrencilerini sorgulamaya araştırmaya meraka iten bir profile sahip olması gerektiğine dikkat çekti. Eğitimciler olarak temennilerinin öğretmen atamalarının sayısı yükseltilerek bir an önce atamalarının yapılması olduğunu vurgulayan Sümbül, “En az ücretli öğretmen kadar atamanın hızla yapılması ve ücretliye son verilmesi gerektiğinin savunuyoruz. Ücretli öğretmenlik, usta öğretmenlik gibi statülerinde kaldırılarak, kadroyu güvenceli olarak doldurmak gerekir. Milli eğitimin de raporlarında olduğu gibi en az 140 bin öğretmen atamasının acilen yapılması gerekiyor ki gelecek eğitim öğretim yılına okullar hazır olabilsin. Öğretmeler öğrencisiz, öğrenciler öğretmensiz kalmasın” diye konuştu.






