2013 yılında Mersin’de gerçekleştirilen 8 Mart eylemine katılan Aylin Kozan, üzerinde “Sevişirim evlenmem, hamile kalırım doğurmam” yazılı bir tişört taşıdığı gerekçesiyle hedef gösterildiğini söyledi. Bu fotoğraf, sosyal medyada her kadın eylemi – 8 Mart, 25 Kasım ve kürtaj tartışmaları – esnasında ve sonrasında kadın düşmanları tarafından tekrar tekrar gündeme getirilerek, Kozan bu paylaşımlar aracılığıyla sistematik şekilde hedef haline getirildi.
“Takip Ediliyorum”
Seçim günü, Kocaeli’de yaşadığı mahalledeki bir okulda müşahitlik yapan Kozan, usulsüz oy kullanmak isteyen AKP’li bir kişiye engel olduğunu, bu sebeple söz konusu kişinin tartışma başlattığını, üzerine yürüyerek fiziksel şiddet uygulamaya çalıştığını ve seçim sonrasında bu kişi ile arkadaşları tarafından takip edilerek sözlü ve fiziksel müdahaleye uğradığını ifade etti. Yaşamının tehlikede olduğunu vurgulayan Kozan, özellikle ilk tur seçimlerinden sonra bu kişiler tarafından sürekli izlendiğini söyledi.
“Evime Kadar Geldiler”
Kozan, seçim günü yaşanan gerginliğin ardından 8 Mart’taki fotoğrafından teşhis edildiğini ve bu grubun evinin önüne kadar gelerek kendisini sözlü olarak rahatsız etmeye devam ettiğini belirtti. Polise şikayette bulunacağını söylediğinde ise, “Polis hiçbir şey yapmaz, bu fotoğrafı her yere asarız, seni bu mahallede yaşatmayız” şeklinde tehdit edildiğini ifade etti. Bu tartışmayı takip eden ertesi günlerde Kozan, yaşadığı mahallede ve mahalledeki otobüs durağında bu kişi ve arkadaşları tarafından defalarca hakaret ve tehdit işittiğini belirtti.
Polis Şikayetini İşleme Almadı
1 Haziran’da yaşadıklarını bildirmek üzere polis karakoluna gittiğini belirten Kozan, polis memurlarının duruma ilgi göstermediğini, hatta kendisini dinlemediklerini ve herhangi bir işlem yapmadıklarını söyledi. Şikayetinde ısrar edip can güvenliğinin olmadığını ifade etmesine rağmen, bir polis memurunun kendisine “Senin gibi teröristle uğraşamayız” dediğini iddia etti. Kozan, kendisini tehdit eden grubun AKP’li olduğunu, hükümetle işbirliği içinde hareket ettiklerini düşündüğünü ve polislerin de kendisini korumadığını dile getirdi. 1 Haziran’dan sonra da bu saldırıların, takiplerin ve hakaretlerin uzunca bir süre devam ettiğini belirtti.